| Bil bakalım Baban bu sefer panayırdan ne getirdi sana. | Open Subtitles | خمنى ماذا أحضر لك ابوك من المعرض هذه الملاة ؟ |
| Baban gitmeden önce güzel bir aile yemeği olsun istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان نتعشى سويا الليله قبل ان يذهب ابوك للمؤتمر |
| Baban hayatımı kurtarmıştı. Al bunu, seni Amerika'ya ben götüreceğim. | Open Subtitles | لقد انقذ ابوك حياتي خذ هذه , سآخذك الى امريكا |
| Bayan Prissy'e saygı gösterene kadar Babanın vücudunun dinlenmeye yatmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن اسمح لجسد ابوك يوضع للراحه حتى تظهر بعض الإحترام للأنسه بريسي |
| Baban beni tutarken bunun sevdiğin bir şey olduğundan bahsetmişti, ben de... | Open Subtitles | عندما ابوك استأجرني ذكر انك شيء ما حول حبك للأوبرا لذا اعتقدت |
| Bak tatlım, bunun gerçekleşmesi için Baban hâlâ politik sermayeye sahip. | Open Subtitles | انظري، حبيبتي، ابوك لا تزال لديه القدرة السياسية على اجراء ذلك |
| Üstelik sırf Baban benimle ortak iş yaptı diye. | Open Subtitles | وكل هذا بسبب ان ابوك قد ورطنى فى هذا العمل |
| Baban senin dünyadaki en iyi çocuk olduğunu düşünüyor, hı? Ve seni çok seviyor... | Open Subtitles | لتتذكر ان ابوك ، يعتقد انك افضل ولد في العالم |
| Baban, böyle bir iş için bir çocuk gönderilmeyeceğini öğretmedi mi? | Open Subtitles | الم يعلمك ابوك الا تبعث بفتى ليؤدي مهام الكبار... .. ؟ |
| Yaklaşık 25 sene önce, Baban, büyükannenin hoşlandığı çok çekici bir... bayan ile çıkarken onun yerine benimle... evlenmeyi terchi etmesi. | Open Subtitles | حوالي قبل خمس وعشرون سنه ابوك كان يواعد امرأه جذابه جدا وجدتك قد كانت تحبها ولكنه تزوجني بالمقابل |
| Belki Baban bana biraz havuz işlerini gösterebilir. | Open Subtitles | وربما ابوك يعرض علينا اشياء اخرى من حوض السباحة |
| Bak, Baban çok iyi işler beceriyor ve hayat hiç bu kadar güzel olmamıştı. | Open Subtitles | ابوك يقوم بعمل رائع حياتنا اصبحت افضل بكثير |
| Baban bu saçmalığa izin vermezdi. | Open Subtitles | كالفين ، ابوك لم يكن يقبل بمثل هذا عليك ان تضع حدا لهذا الصراع |
| Kaç. Kaçarsan Baban ölür! | Open Subtitles | اركضي يا أنجيلا اركضي و سيموت ابوك فورا الآن |
| Babanın üniversitedeki yeni doktor olduğunu duydum. | Open Subtitles | ابوك هو الطبيب الجديد فى الكلية سمعت ذلك |
| Babanın onu savunması yeterince kötü. | Open Subtitles | كون ابوك هو محاميه سيء بما لا يحتمل الدعابات |
| Babanın nasıl bir adam olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انتي ما تعرفين اي نوع من الرجال كان ابوك |
| O Parkinson hastası, kendi Babanı çaresiz bir halde görmek çok üzücü. | Open Subtitles | نعم هو عندة باركنسنيزم من الصعب رُؤية ابوك يَتدهورُ اتعرف؟ |
| Babana zaten yardımımı önerdim ama yardımımı istediğinden emin değilim. | Open Subtitles | لقد عرضت مساعدتي على ابوك بالفعل ولكني أشك إنه يريدها |
| babanla Kino'da tanıştım, ne seksi şey ama. | Open Subtitles | نعم, قابلت ابوك وهو يلعب كينو يالها من تذكرة مغرية |
| Babanız eşsiz biriydi ve onu tanıdığım için şanslıydım. | Open Subtitles | انا اريد حقاً القول ان ابوك كان مميزاً, وانا كنت محظوظاً لمعرفته. |
| Ninem, eğer Babam gibi iyi çalabilirsem, müzisyen olabileceğimi söylüyor. | Open Subtitles | وبيبيتي كالت لي اذا تعزف زين مثل ابوك راح تصير عازف |
| Ben babanım, işim bu. Okuldan sonra doğru eve dön. | Open Subtitles | انا ابوك وهذا واجبي تعالي للبيت مباشرة بعد المدرسة |
| Babacığın seni oradan kurtaracak oğlum. | Open Subtitles | مرحباً تيتو ابوك سيخرجك من هنا |