"اتجاهه" - Translation from Arabic to Turkish

• yön
• yönünü

Ancak belli bir açıyla cama çarptığında ışık yavaşlar ve yön değiştirir.
لكن حين تضرب زجاج بزاوية يُبطئ الضوء و يغير اتجاهه

Yanmamış barut yön değiştirip yapışmaz.
البارود الغير المحروق لا يغير اتجاهه و يلتصق

Dümdüz aşağıya indiğini ve çarpmadan önce yön değiştirdiğini gördüm.
رأيته يهبط ،ثم غير اتجاهه فجأة قبل اصطدامه

Ve sonunda havaalanının gerçekten yönünü çevirdiğini görebilirsiniz.
وبامكانك ان ترى أخيرا المطار وهو يعكس اتجاهه.

Oswald'ın 1,5 kilometreyi 6 ila 11 dakika içinde koşması... sonra cinayeti işlemesi, yönünü değiştirip...
أوزوالد هرول مسافة ميل في 6: 11 دقائق ارتكب جريمة القتل ثم عكس اتجاهه

İçlerinden biri tavşanın kuyruğunu ısıracak kadar ona yaklaşıyor ama tavşan yönünü bir anda değiştirebilir.
..أحد الذئاب اقترب بما يكفي لقضم ذيل الأرنب لكن الأرنب يستطيع تغيير اتجاهه في غمضة عين

Sonra yön değiştirip Eylül sonuna kadar Sacramento'ya ulaşıyor.
ثم يقوم بتغيير اتجاهه يتجه جنوبا الى ساكرمنتو في نهاية سبتمبر

Evet Güçlü bir alana çarpınca Yavaşlar ve tabi sonrada yön değiştirir.
اذا عنما تكون المعادن قليله يتحرك ببطئ وعندما تكون هناك معادن أقوى يغير اتجاهه

Birini takip ediyor, sonra yön değiştirip başka birini akip etmeye başlıyor.
يلاحق شخصا ويغير اتجاهه ويلاحق شخصا مختلفا تماما

yön değiştirdi ve vız diye kayboldu. Çaktı ve--
..غير اتجاهه وبدأ في الأزيز وومض..

Burası helikopter 1, helikopter 4 yön değiştirdi.
هنا المروحية 1 المروحية 4 غير اتجاهه

Akıntı yön değiştirdi, Nim. Zander'in Mercanadası 1,5 metre aşağıda.
(لقد غير التيار اتجاهه ، يا (نيم جزيرة (زاندر) المرجانية ستغمرها المياة بخمسة أقدام فقط

yön değiştiriyor. 40 derece iskeleye kır.
انه يغير اتجاهه 40 درجه

Aniden, sürüye kulak verip yönünü değiştirerek tekrar onlara katılıyor.
يسمع جماعته فجأة ويغيّر اتجاهه لينضمّ إليهم

Cihazın yönünü biraz değiştirebiliriz ama hayır, bu imkansız.
حسنا، قد يكون هناك طريقة التي يمكن أن نستخدمها لدينا جهاز... لتغيير اتجاهه قليلا، ولكن... لا، فمن المستحيل.

Hayatının birden bire ters yüz olup, bir nehir gibi aniden akış yönünü tersine çevirdiğini ve yokuş yukarı akmaya başladığını hissediyordu.
لقد احس ان حياته نهر هائل .... ينقلب على عكس اتجاهه متجه مباشرة الى الجحيم..

Olaylar yönünü değiştirmeye başladı,
لقد بدأ المد يغير من اتجاهه

Zero yönünü mü değiştirdi?
لقد غير زيرو اتجاهه ؟

yönünü değiştirdi.
لقد غير اتجاهه, يتجه غرباً.

- yönünü değiştirdi.
- لقد غيــّـر من اتجاهه