| Biz bir karar aldık. Dün geceden sonra asla içilmeyecek. | Open Subtitles | لقد اتخذنا قراراً بعد يوم أمس ألا نشرب مرة أخرى |
| Eşinizin ifadesine dayanarak Amit ve Wasim'i göz altına aldık. | Open Subtitles | لقد اتخذنا اميت ووسيم في الحجز استنادا إلى بيان زوجتك. |
| Polise bildirinceye kadar, orada bırakmaya karar verdik. | Open Subtitles | اتخذنا قرارا بتركها هناك حتى نتمكن من الإبلاغ عنها |
| Bir süre burada olmayacağız ve birdenbire olduğunu biliyorum, bu sabah karar verdik. | Open Subtitles | سوف نختفي لفتره وجيزه اعرف ان الامر مفاجئ ولكننا اتخذنا هذا القرار هذا الصباح |
| Cesurca bir seçim yaptık ve o seçim çok şeyi değiştirdi. | TED | كلا، لقد اتخذنا خياراً شجاعاً للغاية وهذا الخيار جعل كل شيء مختلفاً. |
| Bugün, bir ulus olarak nasıl yanlış seçimler yapıp yanlış kararlar verdiğimizi itiraf etmek için buradayım. | TED | ولكني هنا لأعترف نحن كأمة اتخذنا خيار خاطئ وصنعنا قرار خاطئ. |
| Sam'in örümceği kurbandan aldığımız örnekle uyuşmuyor. | Open Subtitles | حتى العنكبوت سام لا تطابق عينة توكس اتخذنا من مركز فيينا الدولي لدينا. |
| - Bu kaderin verdiği bir karar değil büyük ihtimalle dün verdiğimiz bir karar yüzünden bugün buradayız. | Open Subtitles | الأمر ليس وكأن مصيرنا محدد ممكن أن نكون اتخذنا قرارات أفضت بنا لهذا اليوم |
| Ve ardından şu kararı aldık: Haberleri gözler önüne sereceğiz. | TED | عندھا اتخذنا ذلك القرار: بأننا نسير في الركب معكم |
| Jack, biz pozisyonumuzu aldık. Kapıyı aç ve paketin geçmesine izin ver. Alındı. | Open Subtitles | جاك , لقد اتخذنا مواضعنا افتح الباب ودع الهدف يغادر |
| Ben bunu fazla dert etmezdim. Önlemlerimizi aldık. | Open Subtitles | أنا غير قلق بخصوص هذا لقد اتخذنا احتياطاتنا |
| Evet, efendim, sokağın karşısında yerimizi aldık. | Open Subtitles | نعم سيدي، لقد اتخذنا موقعاً في الجهة المقابلة |
| - Dirilme sırasında biz de aşırı önlemler aldık, değil mi Steve? | Open Subtitles | حسناً ، اتخذنا جميع التدابير ، خلال فترة القيام ألم نفعل ذلك ، ستيف ؟ |
| Bir süre burada olmayacağız ve birdenbire olduğunu biliyorum, bu sabah karar verdik. | Open Subtitles | سوف نختفي لفتره وجيزه اعرف ان الامر مفاجئ ولكننا اتخذنا هذا القرار هذا الصباح |
| Ve kayıtlar için söylüyorum, bu kararı birlikte verdik. | Open Subtitles | , و للعلم فقط . . نحن اتخذنا هذا القرار معاً |
| Kararımızı verdik. Göz açıp kapayıncaya kadar bitecek. | Open Subtitles | . لقد اتخذنا القرار . و سينتهى هذا قريبا ، قريبا جدا |
| Yanlış bir karar verdik. Öldü. Sunacak bir şey yok. | Open Subtitles | لقد اتخذنا القرار الخاطىء وهو قد مات، لا يوجد ما نعرضه |
| Evet , yaptık . o gece seçenekler kötüydü. Ve şimdi seçenekler çok fazla değil bunu yapabiliriz. | Open Subtitles | لقد اتخذنا قرار سىء غريب فى تلك الليلة ولكن لا يوجد أى شىء يمكننا أن نفعله حيال هذا الآن |
| Ancak, biz de onun tekrar kaçmasına gerek kalmaması için gerekeni yaptık. | Open Subtitles | لقد اتخذنا اجراءات تضمن... لنا انها لن تهرب مجددا. |
| Pekâlâ, diyelim ki sen haklısın, öyle olduğunu söylemiyorum ama hadi hatırın için yanlış kararı verdiğimizi farz edelim. | Open Subtitles | حسناً , دعني أقول أنك محق رغم أنني لست مقتنعاً بهذا لكن لنفترض هذا - بأننا اتخذنا القرار السيء |
| Kapının üstüne Dantay-West tabelasını astığımız gün doğru kararı verdiğimizi anladık. | Open Subtitles | في اليوم الذي قمنا فيه بوضع تلك اللافتة, فوق. على الباب كنا عندها نعلم أننا اتخذنا القرار الصائب |
| Bazı nedenlerle göz altına aldığımız masum bir adamla kaldık. | Open Subtitles | ما نحن مع اليسار هو رجل بريء ، الذين لسبب ما ، لقد اتخذنا في الحجز. |
| Çoktan karar verdiğimiz bir dava. | Open Subtitles | إنها قضية قد اتخذنا بشأنها قرارًا بالفعل |
| Yanlış girişten girdik, ve koridorda bir adama rastladık. | Open Subtitles | اتخذنا المدخل الخاطئ و مررنا بذلك الرجل بالصالة |