| Tabii senin işe alıp işten çıkarmana müdahale etmedim, Torben. | Open Subtitles | لم اقصد ان اتدخل في فصل او تعيين موظفينك ياتوربن |
| - Ben müdahale etmiyorum, işim bu. | Open Subtitles | انا لا اتدخل. هذا هو ما نفعله لوظيفة. ماذا ابدو لك ، الكبد المفروم؟ |
| Ben karışmak istemedim ama sen benim yanımda oldun... | Open Subtitles | حسنا، انا لا اريد ان اتدخل لكنك كنتى موجودة لأجلى |
| Ondan bir şeyler bana da geçti ve insanların... hayatına burnumu sokmak istiyorum. | Open Subtitles | الان تتملكني رغبه ان اتدخل في شؤون الاخرين |
| Sherwood'un işine karışmam. | Open Subtitles | لا اريد ان اتدخل في عمل شيروود دربني في هذا |
| Bak, asker, aslında hiç karışmamam gerekirdi ama zaten karışmış durumdayım. | Open Subtitles | الجندى ايها اسمع الامر هذا فى اتدخل ان الواقع فى لايجب بالفعل متورطه لكننى |
| Üzgünüm dedektif, devamlı soruşturmana karışıyorum. | Open Subtitles | انا اسف انني ما زلت اتدخل في قضيتك |
| Çinli kameramanı kabul ettim. Filme karışmıyorum. | Open Subtitles | لقد وافقت على شرط احضار المصور الصيني ولم اتدخل كثيرا في هذا الفلم |
| Kendi kendime, bu işe karışmayacağım demiştim. Ama yapamadım. | Open Subtitles | لقد قلت لنفسي ان لا اتدخل في هذا لكنني لم أستطع |
| Kara sevdadan kurtulmuş olsaydı müdahale etmeye çalışmazdım. | Open Subtitles | .لو لم اتدخل لكانت قد انتصرت علي هيامها به |
| Eğer geri dönerse evliliğinize müdahale etmeyeceğimi de belirt. | Open Subtitles | ينص على انها اذا عادت فلن اتدخل بالزواج |
| müdahale etmeme konusunda kesin emirler aldım. | Open Subtitles | انا بالتحديد تم اخباري ان لا اتدخل |
| Ben bir sorun göremiyorum , ben müdahale . | Open Subtitles | انا اشخص المشكله و اتدخل جراحيا |
| karışmak istemiyorum. Seni gerçekten sevdiğimi biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | انا لا اعلم يارجل,لا اريد ان اتدخل في الامر |
| Daha önce söylemiştim. Senin işine karışmak istemiyorum. | Open Subtitles | أخبرتك من قبل , لن اتدخل في شؤونكما |
| Aslında, polisin işine karışmak istemiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لا اريد ان اتدخل فى عمل الشرطة |
| Michael, eğer güzel burnumu bir saniyeliğine sokmam gerekirse, | Open Subtitles | مايكل اذا كان لى ان اتدخل هنا لثانيه واحده |
| Oğlum 27 yaşındadır. Özel hayatına burnumu sokmam. | Open Subtitles | ابني بالسابعة والعشرين , انا لا اتدخل بحياته |
| Bende karışmam. | Open Subtitles | لن اتدخل فى شأنه. |
| Hiç karışmamam gerekirdi. | Open Subtitles | لم يجدر بي ان اتدخل ابدا. |
| Tamam karışıyorum o zaman. | Open Subtitles | حسنا، سوف اتدخل |
| Bu senaryoda, ben buna karışmıyorum, ben bir "mutlu son"um. | Open Subtitles | و في هذا السيناريو انا لن اتدخل .. انا النهاية السعيدة |
| "Benim kontrolümdeki gazeteler her zaman bağımsız olacak ve profesyonel çalışacak ve onlara karışmayacağım." | Open Subtitles | الصحف تحت سيطرتي ستكون دائما مستقلة وتدار بحرفية وأنا لا اتدخل فيها |
| Buna karışmamı sen istedin. | Open Subtitles | اردتني ان اتدخل |