Elaine, Beaumarchais müşterisi. Ya. öyle mi? Ben oradan çok alışveriş yaparım. | Open Subtitles | ـ بالين تعمل بائعة في اثاث بوني ارشيه ـ انا اتسوق كثيراً منهم |
- Sen burada ne yapıyorsun? Diğerlerine buradan alışveriş yaptığımı söyleme. Tamam? | Open Subtitles | لا تخبري احداً انني اتسوق هنا, لان هذا مكان خاص |
Sonra alışveriş yaparken yolda Willow denk geldi.... ...ve bu yüzden sanırım benden ayrılmak için geldi. | Open Subtitles | وبعدها صادفت والو بينما كنت اتسوق والان هو من المحتمل هنا لكي ينفصل عني |
Haftalık alış veriş yapmıyorum. | Open Subtitles | انا لا اتسوق لكامل الاسبوع |
- Yok, ben hallederim. Alışverişe gittim. Ama Buy More'da herkesin çok göz alıcı ve hünerli olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | لا ،لا ، لقد كنت اتسوق ، ولقد كنت فى (باى مور) الغريب ان كل من هناك أذكياء وجذابون لغاية |
11 dakikadır Noel alışverişi yapıyorum. | Open Subtitles | حسنا كنت اتسوق للاعياد ل 11 دقيقة |
- Biraz alışveriş yaptım. - Niye alışveriş yapıyorsun ki? | Open Subtitles | كنت اتسوق ماذا تحتاجين ان تتسوقي من اجله ؟ |
Siz burada mücadele ederken ben şehirde, huzur içinde alışveriş yapacağım. | Open Subtitles | في حين انكم هنا تتقاتلون سأكون بالمدينة اتسوق بسلام |
Stresli olduğum zamanlar, alışveriş yapmayı seviyorum. | Open Subtitles | عندما أعاني من ضغط في العمل، أحب أن اتسوق |
O koca kutu dükkanlarda alışveriş yapmayı istemesem bile. | Open Subtitles | انا حتى لا اود ان اتسوق بتلك المحلات الكبيرة |
Şimdi müsaade edersen, yemeklerin için alışveriş yapmalıyım. | Open Subtitles | سوف تكون مجرد شكلية الآن,اعذرني, يجب ان اتسوق من اجل وجباتك |
Trader Joe'da alışveriş yaparken Elsbeth soyadımı duymuş, biraz sohbet ettik. | Open Subtitles | كنت اتسوق في متجر عندما سمعت اليزابيث اسمي الاخير لم نتوقف عن الحديث |
Jay, sinirliyken alışveriş yaptığım zaman neler olduğunu biliyorsun. Bir rafı boşaltırım. | Open Subtitles | جاي , تعلم ما يحدث عندما اتسوق غاظبة. |
Merkezde alışveriş yapıyordum... Hayır, hayır, hiç olmaz. | Open Subtitles | انا كنت في وسط المدينة اتسوق .. لذلك |
alışveriş yaparken beni takip etmiş. | Open Subtitles | انت تعرف انه تعقبنى حينما كنت اتسوق |
Buradan alışveriş yaptım. Burada spor salonlarına gittim. | Open Subtitles | انا اتسوق هنا اتلقي دروس رقص هنا |
En sonunda peşimi bırakana kadar 30 dakika boyunca evcil hayvan dükkanı Le Petit Puppy'de alışveriş numarası yaptım. | Open Subtitles | "اخيراً , توجب علي ان اذهب لمحل حيوانات , "لي بيتيت بوبي واتظاهرر انني اتسوق لكلب لمدة 30 دقيقه الى ان ذهب اخيراً |
Orada yeni kız arkadaşın için alış veriş mi yapıyorsun? | Open Subtitles | اتسوق لفتاتك الجديده هناك |
Bilirsin, sadece, alış veriş, soslar için. | Open Subtitles | اوه .. اتسوق وابحث عن صلصة |
Alışverişe çıktığımda o testlerden görmüştüm. | Open Subtitles | كنت اتسوق . ورأيت تلك عصا الأختبار |
Sadece kız arkadaşlarımla Alışverişe çıkmıştım. | Open Subtitles | كنت اتسوق مع اصدقائى الحميمات |
Market alışverişi yapıyorum. | Open Subtitles | انا اتسوق للمواد الغذائية |
Benim cebimdeki parayla altı kişilik bir aile için market alışverişine çık da sonra konuşalım. | Open Subtitles | اتسوق لأغراض العائلة من البقال بما يوجد في محفظتي بعدها لنتحدث |