| Boksörümün 3 bin dolara 350 kiloluk bir öküzle dövüşeceğinde anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على أن ملاكمي سيقاتل ثوراً صغيراً وزنه 360 كيلوغراماً. |
| Ve üşümemen konusunda seninle anlaşmıştık. | Open Subtitles | و اتفقنا على أن لا تكوني بارده مره أخرى. |
| Lütfen tekrar yapma bunu. İlk kasabada yemek ve dinlenmek için anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على أن نتوقف في القرية التالية لنأكل وننال قسطا من الراحة |
| Ama Gogol onu öldürmek isteyince güvenliği için burada kalmasına karar vermiştik. | Open Subtitles | اتفقنا على أن أأمن مكان لها، داخل هذه الجدران |
| En son takıldığımızda politikayı karıştırmamaya karar vermiştik. | Open Subtitles | آخر مرة تقابلنا اتفقنا على أن نترك السياسة عند الباب |
| Ama anlaşmıştık. Her zaman burada buluşacağımızı söylerdik. Bu gecede öyle olacaktı. | Open Subtitles | ولكن اتفقنا على أن نلتقي دائماً هنا في هذه الليلة ، كم أنا غبية |
| Sizinle konuşma işini ortağımın yapması konusunda anlaşmıştık zira dili her ne kadar sivri olsa da çok açık ve net bir üslupla konuşur. | Open Subtitles | اتفقنا على أن تتولى زميلتي الكلام، وهذا مناسب فرغم فظاظتها، إلا أنها مختصرة ومباشرة في حديثها |
| Adamlarının fazla dikkat çekeceği konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على أن رجالك كانوا يجلبوا إنتباه لا لزوم له |
| Evet, hatırlıyorum, Ve bu çirkin şeyin depoya geri dönmesi gerektiği hakkında anlaşmıştık. | Open Subtitles | ...بالتأكيد أتذكر، وكنت أظن أننا اتفقنا على أن هذا التمثال قبيح وسنعيده لمخزن السلع |
| - Bunun geçici bir şey olacağı konusunda anlaşmıştık. | Open Subtitles | لا أبدًأ. اتفقنا على أن نبقي الأمور عادية. أجل... |
| Nişanımızın tamamen iş üzerine olduğu hakkında anlaşmıştık. | Open Subtitles | اتفقنا على أن خطوبتنا مجرد عمل لا أكثر. |
| - Sheldon, bunu yapmakta anlaşmıştık. | Open Subtitles | شيلدون"،لقد اتفقنا على أن نفعل هذا" |
| Bob, seni arayacağıma anlaşmıştık. | Open Subtitles | (بوب)، لقد اتفقنا على أن أتصل بك. |
| Bu konuyu konuşmuştuk. İşleri ağırdan almaya karar vermiştik. | Open Subtitles | ناقشنا ذلك ، و اتفقنا على أن نتمهل |
| Grubu büyütmemeye karar vermiştik. | Open Subtitles | لقد اتفقنا على أن نبقي المجموعة صغيرة |
| Son seferin son sefer olduğuna karar vermiştik sanıyordum, Susan. | Open Subtitles | أعتقد أننا اتفقنا على أن يكون لقائنا السابق هو الأخير يا (سوزان). |