| Sayın başkan, ilginizi anlıyorum ama siz de anlamalısınız ki 9100'den fazla yangın musluğumuz var. | Open Subtitles | حضرة المحافظ ، اتفهّم قلقك لكن عليك أن تعلم لدينا أكثر من 9 ألاف صنبور مطافئ |
| Üzgün olmanızı anlıyorum, fakat karşımıza bir çeşit teklifle geleceğiniz... | Open Subtitles | اتفهّم انّك غاضب لكنّي كنت اعتقد أنّك كنت قادم لنا بعرض |
| Bak, anlıyorum, bunu duymak gerçekten zor. | Open Subtitles | حسناً, أنا اتفهّم انه يصعب عليكم سماع هذا |
| Böyle hissetmeni anlıyorum, cidden. | Open Subtitles | أتفهمُ انكِ تشعرين بالخوف، اتفهّم |
| Ama ben anlıyorum. Onlarla işimiz var. | Open Subtitles | ولكنني اتفهّم لقد حصلت على عمل معهم |
| Git. Önemli değil. anlıyorum. | Open Subtitles | اذهب، لا بأس، إنني اتفهّم هذا |
| Zor zaman geçirdiğini anlıyorum. | Open Subtitles | انا اتفهّم ما بالتأكيد تمر به |
| - anlıyorum. - Öyle mi? | Open Subtitles | .انا اتفهّم ذلك - حقاً - |
| anlıyorum tabiki. | Open Subtitles | انا اتفهّم ذلك |
| - anlıyorum. | Open Subtitles | اتفهّم ذلك |
| Evet, anlıyorum. | Open Subtitles | أجل، اتفهّم |
| - anlıyorum. - Yani olay bu şekilde. | Open Subtitles | - اتفهّم ذلك |