| Sendeki her türlü kazma aletini kullanabilirim. | Open Subtitles | أنا اتمكن من التعامل مع أي معدات حراثة لديك. |
| Bu işi çözemedim gitti. Bir türlü öğrenemedim. | Open Subtitles | لم اتمكن من ذلك لم اتمكن من ذلك لأنقذ حياتي |
| CEO'ya yardımcı olamadım diye ölecek gibiyim! | Open Subtitles | اشعر وكأني سأموت لأنني لم اتمكن من مساعدته |
| Tanrım, o kadar güzeldi ki filme konsantre olamadım bile, tamam mı? | Open Subtitles | ومن ثَمَ , يا الهي كانت جميلة جدا لم اتمكن حتي من التركيز |
| Görebiliyor musunuz bilmiyorum, fakat kablolar için bir t bir yalıtım yapamadım. | TED | لا ادرك ان كنت تستطيع ان ترى .. انني لم اتمكن من صنع عوازل الاسلاك |
| "belki size yardım edebilirim ve 1 00 hatta 200 atı elinizden alabilirim." | Open Subtitles | قد اتمكن من شراء مائة او مائتان من تلك الخيول |
| Çünkü bana en çok ihtiyaçları olduğu zamanda onlara yardım edemedim. | Open Subtitles | لاني لم اتمكن من مساعدتهم عندما احتاجوا المساعدة |
| Üzgünüm, sana istediğin cevabı veremedim. | Open Subtitles | اسف، لم اتمكن ان اعطيك الجواب الذي تريده |
| Amelia bana sevişme teklifinde bulundu ben de O'na bir cevap veremezdim. | Open Subtitles | اميليا عرضت علي عمل علاقة معها وأنا لم اتمكن ان اعطيها جوابا |
| O kadının orada çalışıp çalışmadığını çözememiştim bir türlü. | Open Subtitles | لم اتمكن من معرفة إذا كانت المرأة من أصل اسباني تعمل هناك أو لا |
| İçimdeki suçluluk duygusunu bir türlü söküp atamıyordum | Open Subtitles | لم اتمكن من الهرب من الشعور بالذنب |
| Şu cihazı da bi türlü çalıştıramıyorum. | Open Subtitles | ولم اتمكن من ان اشغل هذا الشىء |
| Bir türlü doktordan randevu alamıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان اتمكن من رؤية الطبيب |
| Bir tane fiyatına iki tane indirimindeydi. Kendime hakim olamadım. | Open Subtitles | كان عرضا بالحصول على اثنين بسعر واحد لم اتمكن من المقاومة |
| Yani, bir prensle evlenmiş olabilirim ama asla gerçek bir prenses olamadım. | Open Subtitles | اعني ربما اكون قد تزوجت أمير لكنني لم اتمكن من ان اكون اميره |
| ..."kendime engel olamadım", "kendisi istedi" gibi ifadeler kullanmıştı. | Open Subtitles | "لم اتمكن من ضبط نفسي" وهو أراد ذلك" |
| Sonra yapamadım. İlacı bir çekmeceye sakladım. | Open Subtitles | ولكنى لم اتمكن من مواصلة هذا الأمر, فخبّأته فى الدرج, |
| Dün gece çok iyi yapamadım. | Open Subtitles | البارحة لم اتمكن من اتقان الواجب بالصورة المطلوبة |
| Sizi en erken pazartesi alabilirim. | Open Subtitles | قد اتمكن من ادخالك يوم الإثنين |
| Tanrım umarım onu alabilirim. | Open Subtitles | يا الهي آمل ان اتمكن من ذلك |
| Kontrol edemedim.. | Open Subtitles | لم اتمكن من السيطره عليه. اعني . لقد كان نفس الشيء مع ماري |
| Hemencecik beğendim onu, ama ona kredi veremedim. | Open Subtitles | لقد اعجبت به فى الحال ولكنى لم اتمكن من اعطائه قرض |
| Çünkü senin vermek istediğin ödünleri ben veremezdim. | Open Subtitles | لانني لم اتمكن من التنازل الذي كنت انت ستفعلينه |