| 2017'den beri en az iki düzine insan göçmenlik gözaltısında öldü. | TED | منذ 2017، مات على الأقل اثنا وعشرون شخصاً في الحجز المتعلق بالهجرة. |
| ...on, on bir, on iki on üç, on dört, on beş... | Open Subtitles | عشرة، أحد عشر، اثنا عشر، ثلاثة عشر، أربعة عشر، خمسة عشر، |
| Hesabını tutmadım, ama son iki haftada 12 defa diyelim birkaç defa az ya da çok olabilir. | Open Subtitles | انا في الحقيقة لم اعدهن تماما لكن لنقل اثنا عشرة مرة في الاسبوعين الماضيين زد او انقص بعض المرات القليلة |
| On iki adam general. 50.000 dolar. | Open Subtitles | اثنا عشر رجلاً أيها الجنرال مقابل خمسين ألف دولار |
| Demek istediğim, annesi şu anda on iki adımlık programı mı ne uyguluyor. | Open Subtitles | اعني، والدتها ...هي دائما تعمل مثل اثنا عشر خطوة أو ما إلى ذلك |
| Bumda 12 var ama kalan iki taneyi de ayak parmaklarına kullanırım. | Open Subtitles | اعني، هناك اثنا عشر، لكن باستطاعتي أن اصبغ الاثنين المتبقي على اصابع قدمك الكبيرة |
| Ama 12 yaşındakiyle iki ay geçirmekle bir bebek sahibi olmak aynı değil. | Open Subtitles | لكن شهران مع طفل يبلغ من العمر اثنا عشر سنة ليس كما الحصول على طفل رضيع |
| O kaçığa on iki yılımı verdim ve bir avuç barbarın önünde beni alay konusu etti. | Open Subtitles | ضيعت اثنا عشر عاماً على ذلك الأحمق في النهاية جعلني أضحوكة أمام حشد من البربر. |
| Bazen iki, bazen bir düzine. | Open Subtitles | الأمر يختلف أحياناً واحدة أو اثنتان و أحياناً اثنا عشر |
| O kaçığa on iki yılımı verdim ve bir avuç barbarın önünde beni alay konusu etti. | Open Subtitles | ضيعت اثنا عشر عاماً على ذلك الأحمق في النهاية جعلني أضحوكة أمام حشد من البربر. |
| Artık insanları kaçırıp öldürür oldular. Anakaradan on iki çocuk kaçırıldı. Şimdi ailelerinden sekiz haneli paralar isteniyor. | Open Subtitles | اثنا عشر شخصاً خطفوا بنفس الطريقة الآن آبائهم سيضطرون لدفع المال من أجل ذلك |
| Beyefendiye on iki bin dolarlık bir makbuz hazırla lütfen. | Open Subtitles | هلا جعلت هؤلاء السادة يوقعون على عقد دفع اثنا عشر ألفاً رجاءاً؟ |
| Belki on ya da on iki seans. | Open Subtitles | ربما تحتاجين من عشرة إلى اثنا عشر جلسة من العلاج الكميائي |
| Sanırım sekiz. Ama dokuz da olabilir, on iki de. | Open Subtitles | أعتقد سيكونون ثمانية ويمكن أن يكونوا تسعة أو عشرة أو اثنا عشر |
| Bir giriş, on iki çelik cıvata var. | Open Subtitles | قفل بمدخل واحد و اثنا عشر مزلاجا فولاذيا |
| On iki yıldır bu sandalyede oturuyorsun. | Open Subtitles | اثنا عشر عاماً وأنت جالس على الكرسي. |
| On iki yıldır Sana kendi ayakkabılarını gösteriyorum. | Open Subtitles | ولمدة اثنا عشر عامً وأنا أريك حذائك. |
| On iki yıldır yangın çıkmamıştı. | Open Subtitles | لم ينشب حريق منذ اثنا عشر عاماً. |
| Pistteki Şeytan. 12-A, çekim iki. | Open Subtitles | "الشيطان على الحلبة"، اثنا عشر تفاحة، اللقطة 2. |
| On iki kişi akşam yemeği için oturuyor. | Open Subtitles | اثنا عشر شخصاً جلسوا على العشاء |
| Patron, yedi tane sahte ismi ve dünyanın her yerinde onu izleme listesine eklemiş bir düzine resmi kurum var. | Open Subtitles | رئيس ان لديها 7 هويات مزيفه و اثنا عشر وكاله حكوميه حول العالم وضعوها على قائمه المراقبه |