| Tamam, Arabayı getireceğim. Yukarı çıkıp kızları al. Tamam. | Open Subtitles | تأخرنا جدا.حسنا سأذهب لأحضر السيارةو وانت اجلبى الفتيات |
| Ellen! Şu pompayı al! | Open Subtitles | إلين اجلبى مضخة المركب |
| Evet, bana bir bira al şıllık. | Open Subtitles | نعم. اجلبى معكى بيرة، كلبة |
| Eski bir paçalı don getir, kıçını kesip açarız, ha? | Open Subtitles | لماذا أنت فقط اجلبى زوج قديم مِنْ الساحبين |
| Dünya'ya geri dön ve süvarileri getir. | Open Subtitles | عدى إلى الأرض وبعد ذلك اجلبى سلاح الفرسان |
| "Bana su getir, bana pasta pişir"... "Lütfen"e ne oldu? | Open Subtitles | اجلبى لى ماء اخبزى لى كعكة ماذا حدث لكلمة "من فضلك" |
| Jo'yu kucağına al! | Open Subtitles | اجلبى جو يا حبيبتى |
| Kalk ayağa ve silahı al. Evet bebeğim işte böyle. | Open Subtitles | هيا، اجلبى السلاح |
| Julie bebeğim silahı al! Haydi alsana! | Open Subtitles | جولي، اجلبى السلاح! |
| Oraya git ve silahı al. | Open Subtitles | اجلبى السلاح |
| Tüfeğimi al | Open Subtitles | اجلبى بندقيتي |
| Bir daha ki sefere bez de getir | Open Subtitles | فى المرة القادمة، اجلبى معك ممسحة |
| Git biraz su getir, susadım. Haydi. | Open Subtitles | اجلبى بعض الماء انا عطشان |
| Ester, kürkümü getir. | Open Subtitles | - ايستر) اجلبى لى معطفى |
| Suyunu getir. | Open Subtitles | اجلبى مائك |
| Dina, tuğlayı getir. | Open Subtitles | (دينا) ، اجلبى الطوب |