| kazanmak için başkalarının aklına bile gelmeyen şeyler yapan biri! | Open Subtitles | شخص ما يفعل الأشياء التى في الاحلام فقط من اجل الفوز |
| ve en büyük motivasyon bizim için kazanmak için yarışmaktır. | Open Subtitles | دافعنا الأكبر هو التنافس من اجل الفوز |
| Bir tartışmayı kazanmak için gerçekleri ince eleyip sık dokumayın.* | Open Subtitles | لذلك , لا تحاولي على فرز الحقائق من اجل الفوز بالجدال . |
| Dans yarışmasını kazanmak için sana ihtiyacım var. | Open Subtitles | اريد مساعدتك من اجل الفوز ببطولة الرقص |
| Hayır! Aman Tanrım! Meredith'le ikinizin de yarışmayı kazanmak için gereksiz operasyonlar yaptığınız yazıyor. | Open Subtitles | حقيقة أنكِ و (ميريدث) تجريان اختبارات لا حاجة إليها من اجل الفوز بمسابقة |
| Çünkü biz yarışıyoruz. biz kazanmak için yarışıyoruz. | Open Subtitles | نتنافس من اجل الفوز |
| Ben,bir savaşı kazanmak için katıldım. | Open Subtitles | لقد وقّعت من اجل الفوز بالحرب |