| Mesele şu ki ben doğru olanı yapmaya çalışıyorum. Adaletten bahsediyorum. | Open Subtitles | القصد هنا انى احاول فعل الصواب انا اتحدث عن العداله |
| - Bense, her zaman doğru olanı yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | بنسبة لي أنا دائما احاول فعل الشئ الصحيح |
| Her gün burada tek başıma bu kahramanlık işinde elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا اخرج هنا وحيدا كل يوم احاول فعل افضل ما لدي كبطل |
| Ben de, temsilcime bir kereliğine "siktir git ve bana paramı getir" demek dışında, onun dediği bir şey yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | و انا احاول فعل ما يقوله وكيل اعمالي لمرة واحدة بدل اخباره ان يذهب للاحتواء و يجلب لي راتباً |
| Affedersin, Rosie. Doğru olanı yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انا اسف روزي لأنني احاول فعل الصواب |
| Doğru olanı yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | فأنا احاول فعل الصواب |