| Yaşadığım tehlikeler için sevdi beni ben de bana acıdığı için sevdim onu. | Open Subtitles | .. لقد احبتني بسبب ما تعرضت له من مخاطر .. و قد احببتها لشفقتها علي |
| Benim şimdiye kadar sevdiğim tek kız, beni yukarıya, ağaç evine davet etti. | Open Subtitles | الفتاة الوحيدة التي احببتها دعتني لأعلى بيت الشجرة |
| Tam olarak anlamadım ama Bayıldım. | Open Subtitles | انا لا افهم الدعابة لكنى احببتها |
| Birlikte mutlu ve uzun bir yaşam süreceğimizi düşünüyordum. Onu seviyordum. | Open Subtitles | لقد اعتقد اننا سنعيش حياة سعيدة وطويلة، لقد احببتها |
| Ona, onu sevdiğini ama paranın daha önemli olduğunu söyle. | Open Subtitles | اخبرها بأنك احببتها ولكن المال المعلون كان اهم لديك منها |
| Onu çok sevmiştim. | Open Subtitles | لقد احببتها جدا |
| Patenlerini tamir ettiğimden beri onu seviyorum. | Open Subtitles | لقد احببتها منذ ان كنت اثبت زلاجاتها للجليد |
| - Neden ondan hoşlandığını anlayabiliyorum. - Evet, ondan çok hoşlanmıştım. | Open Subtitles | استطيع ان ارى لماذا احببتها نعم لقد احببتها كثيرا |
| - el havlun için üzgünüm. . - hayır, hayır. onları sevdim. | Open Subtitles | آسف على المناشف اليدوية لا لا هي ممتازة وانا احببتها |
| Onu Bayan Keaton olduğu için sevdim Ve APK'ya hayat verdiği için. | Open Subtitles | احببتها لانها كانت انسة كاتون وهي ولدت في اي بي كي |
| - Çok sevdim. Bana aldığın her şey... - İyi. | Open Subtitles | بالتأكيد لقد احببتها , دائما ماتحضرين لي الاشياء |
| Ellerimi donunun içine sokmayacak kadar çok sevdiğim tek kadından bana kalan tek şeyi de benden aldılar. | Open Subtitles | وقد اخذوا الشىء الوحيد المتبقى لدى من المرأة التى احببتها بما فيه الكفاية والتى لم اضع يدى تحت سروالها |
| Bu kadar değil, sevdiğim kadın, Amerika'nın diğer ucuna gitmemin sebebi olan kadın, bir teknede çok kötü şeyler yapmış. | Open Subtitles | ليس هذا فقط, المرأة التي احببتها ولاجلها سافرت بكل البلاد تفعل شيئاً فظيعاً على القارب |
| Bu kadar değil, sevdiğim kadın, Amerika'nın diğer ucuna gitmemin sebebi olan kadın, bir teknede çok kötü şeyler yapmış. | Open Subtitles | ليس هذا فقط, المرأة التي احببتها ولاجلها سافرت بكل البلاد تفعل شيئاً فظيعاً على القارب |
| - Uzun bir uzatma kablosuna ihtiyacın olacak ama Bayıldım. | Open Subtitles | " شاذ شاذ ، شاذ ، شاذ ، شاذ ، شاذ " أعني ، أنك ستحتاج لسلك توصيل كهربي طويل ولكنني احببتها - أنا أمزح - |
| - Bayıldım! - ...buna bayılacağını! Mutlu yıllar! | Open Subtitles | لقد احببتها انها سوف تحبها ميلاد سعيد |
| Çünkü o kızı seviyordum. Çok fazla seviyordum. | Open Subtitles | لاني احببت تلك الفتاة احببتها كثيراً |
| Onu sevdiğini söyle ona ama kahrolası paranın daha çok şey ifade ettiğini. | Open Subtitles | اخبرها بأنك احببتها ولكن المال المعلون كان اهم لديك منها |
| Onu deli gibi sevmiştim. | Open Subtitles | احببتها حتى الموت |
| Halen seviyorum. | Open Subtitles | لقد كانت المراءة الوحيدة , التي احببتها و ما زلت احبها.. |
| - Ondan neden hoşlandığın anlaşılıyor. - Evet, çok hoşlanmıştım. | Open Subtitles | استطيع ان ارى لماذا احببتها نعم لقد احببتها كثيرا |
| Beğendin mi? | Open Subtitles | لكن هل احببتها حقا؟ |
| Ne olduğunu bilmiyorum ama, beğendim bu bir sekstant ciddi misin? buna gerçekten böyle mi diyorlar? Sekstanslarile ilgili her zaman ciddiyimdir | Open Subtitles | هذه الاشياء بحالة جيدة بشكل مذهل انا لا اعرف ما هى و لكنى احببتها |
| Lütfen anneme yaptıklarının mazeretini kadere atma. Annemi hiç sevdin mi ki? | Open Subtitles | رجاءً توقف عن إستخدام القدر كعذرٍ لمافعلته لأمي هل احببتها في الأصل؟ |
| Yazdığımızda hoşuma gitmişti ama okuduğumda pek değil. | Open Subtitles | نعم احببتها عندما كتبناها لكن ليس كما قرأتها |
| "Baştan beri onu sevdiğimi ona söyleyemedim. | Open Subtitles | لقد قبلتني و لكن شفتاها كانتا باردتان لم استطع ان اخبرها انني احببتها كثيرا |