| İfade vermek eğlenceli ama düşündüğüm kadar dolandırıcılık değilmiş. | Open Subtitles | ادلاء الشهادة ممتع ولكن ليس احتيالاً كثيراً كما ظننت |
| Bu dolandırıcılık değil midir? | Open Subtitles | ألا تسمى هذا احتيالاً ؟ |
| - dolandırıcılık işi olmalı. | Open Subtitles | - N لا -ظننتُ أنه كان احتيالاً |
| Size çalışan insanlar bunu kanıtlamak zorunda Taahhüt edilen sigorta dolandırıcılığı ve rüşvet. | Open Subtitles | كلّ ما عليهم إثباته هُو أنّ الناس الذين يعملون لحسابكِ ارتكبوا احتيالاً على التأمين ورشوة. |
| - Posta dolandırıcılığı yaptın. | Open Subtitles | - كان بوسعك نسيان الأمر - ارتكبت احتيالاً بريدياً |
| O insanlarla birlikte yaptığınız şeye "dolandırıcılık" denir. | Open Subtitles | -عملك مع أولئك الناس كان احتيالاً . |