"احراق" - Translation from Arabic to Turkish

• yakmak
• ateşe
• yakma
• yakmaya
• yakmamız

Frank, Carter'ı canlı canlı yakmak istedi ama Caroline'in onu çoktan evden kovduğunu bilmiyordu.
اذا فرانك كان يريد احراق كارتر ولكنه لم يعلم بأن كارولين قد طردته من الشقة

Ve bu herif birkaç tanesini daha yakmak üzere.
وهذا السافل على وشك احراق بعض منهم وهم أحياء

Bundan böyle, ölülerin ruhlarını yakmak zorunda değiliz.
لايجب علينا احراق اجساد موتانا بعد الأن

Burada bir depoyu ateşe verirken yakalanan bir arkadaşınız var.
هنا واحد من نوعكم ، قبض عليه يحاول احراق مخزن

İşte, bunları ölü yakma merkezine göndereceğim.
هاك , سوف ارسل هولاء الى مركز احراق الموتي

Bankayı yakmaya çalıştı ama Batman onu durdurdu.
لقد حاول احراق البنك ولكن باتمان أوقفه

Bize evi yakmamız doğrultusunda emir verildi.
يا رجال الاوامر هى احراق المنزل

Kendini yakmak. Onlar bayağı nadirdir.
اوه, احراق الذات هؤلاء نادرون

Kanıtları yakmak her zaman daha iyidir.
من الأفضل دائماً احراق الدليل

- Köyleri yakmak dostluk mu?
-أتسمى احراق القرى صداقة ؟

yakmak yok.
بدون اي احراق.

Onu bulduğumuz gece binayı ateşe vermeliydim.
كان يجب علي احراق البناية كلها عندما وجدناها

O bidonu elime almışken burayı ateşe vermeliydim.
كان علي احراق هذا المكان عندما اتيحت لي الفرصة

Varanasi ve Manikarnika Ghat'ta yapılan yakımın esas yakma olduğu düşünülür.
"و احراق الجُثث في "فاراناسي و عند الإله مانيكالنيكا هُنا يُعدُّ الاحراق الأسمى

"Bütün köyü yakma" konuşmasını mı yaptı?
هل أعطاك "حديث احراق القرية " ?

O çocuğun evini yakmaya çalıştıktan sonra beni ölçüm için psikiyatrik değerlendirme birimine yolladılar.
-بعد أن حاولت احراق منزل ذلك الفتى .. -ارسلوني إلى وحدة نفسية للإختبار

-Hıristiyanlar Roma'yı yakmaya kalkıştılar.
حاول المسيحيون احراق روما

Hemen bedenini yakmamız gerek.
يجب علينا احراق هذا الجسد الآن وحالاً