| Bütün bunların getirdiğin Kuzeyli ile ne ilgisi var anlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا افهم ما علاقه هذا باليانكى الذى احضرتيه الى هنا |
| Sanırım getirdiğin yiyecekleri koymalıyız. | Open Subtitles | اعتقد... . يجب ان نخرج الطعام الذي احضرتيه |
| Caroline, buraya getirdiğin kahverengi saçlı, Negatif Nelly'lik yapan ve fark bile ettirmeyecek yollarla önünü kesen birini düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | كارولاين)، هل هناك شخص بهذه الغرفة) احضرتيه بشعر بني تحجبك طاقته السلبية بطرق لا تدركيها؟ |
| Çünkü bir şeyler fena kokuyor ve bu şeyler kesinlikle senin götürdüğün yiyecekler. | Open Subtitles | لان هناك شيء تخرج منه رائحة مقززة وانا متأكدة ان ذلك هو الطعام الذي احضرتيه |
| Seminere götürdüğün stajyer fotoğrafçı mı? | Open Subtitles | المصور المتدرب الذي احضرتيه للندوة |
| Rita'nın sevmediğini biliyorsun da, neden buraya getirdin onu? | Open Subtitles | إن كنتِ تعلمين أن (ريتا) لن يعجبها هذا لماذا احضرتيه من الأساس؟ |
| Sahiden de getirdin onu. | Open Subtitles | أنتِ احضرتيه بالفعل إلى هنا! |