| Selâm, Bay Tucker. Size biraz kurabiye getirdim haberlerde sevdiğinizi söylediğinizi hatırlıyorum. | Open Subtitles | مرحبا، سيد تاكر احضرت لك ارز مقرمش اتذكر انك قلت بأنك تحبه |
| Bugün sana işverenimin almanı istediği küçük bir hediye getirdim. | Open Subtitles | احضرت لك اليوم هديه صغيره رئيسى فى العمل يريد منك الحصول عليها |
| Aç olabileceğini düşündüm. Sana yiyecek bir şeyler getirdim. | Open Subtitles | اعتقدت أنك قد تكون جائعا احضرت لك بعض الطعام |
| Selam yakışıklı, bak sana ne getirdim. | Open Subtitles | مرحباً, ايها الوسيم. انظر ماذا احضرت لك. |
| Geleceğini bilseydim, Senin için bir kurbağa sipariş ederdim. | Open Subtitles | لو كنت اعلم انك سوف تحضرين, كنت احضرت لك ضفدع. |
| Herneyse, çalışmalarımı getirdim. Şuradalar ve herşeyleriyle hazırlar. | Open Subtitles | بأى حال,لقد احضرت لك العمل, إنه معى هنا جاهز لكل شيء |
| Yoldaş delegeler size Sovyet Birliği'ndeki yoldaşlarınızdan derin kardeşlik selamları getirdim. | Open Subtitles | الرفيق كومراد احضرت لك تحياتَ أخويةَ عميقةَ مِنْ رفاقِكَ في الإتحاد السوفيتي. |
| Sana Niki'nin gönderdiklerini getirdim, ama ben taşırım. | Open Subtitles | احضرت لك حاجياتك من نيكى لكننى سوف احملها |
| Artık çok zamanın olduğu için sana oynaman için oyuncak getirdim. | Open Subtitles | أَعرف بانك حصلت على وقت للقتل احضرت لك لعبة |
| Sen, ... öğle yemeğini kaçırdın. Birşeyler getirdim. | Open Subtitles | لقد فاتك فطار الصباح , لذا احضرت لك شيئا ما |
| Sana bir şey getirdim. Tepkini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | احضرت لك شيئا وأريد أن أرى التعبير الخاص بك. |
| Kızları gözetlemek insanı susatır. Sana bunu getirdim. | Open Subtitles | رعاية البنات امرا كريها لقد احضرت لك هذا |
| Sana mavi klasörü getirdim ama sende zaten varmış. | Open Subtitles | لقد احضرت لك مجلدك الازرق و لكنه كان عندك |
| Hey, Michael. Akvaryumun için siyah ışık getirdim. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | مرحبا يا مايكل لقد احضرت لك المصباح من اجل حوض السمك |
| Evini özlemiş olabileceğini düşündüm. Ve sana birkaç gazete getirdim. | Open Subtitles | اعتقدت انك ستصاب بالملل لذا احضرت لك شيئاً لتقرأه |
| İlgini çekecek bir şey getirdim. | Open Subtitles | لقد احضرت لك شيئاً سيبقيك مهتماُ بالموضوع |
| Sana istediğin şu makasları, biraz makyaj... biraz müzik, bir grup teçhizat getirdim. | Open Subtitles | احضرت لك المكياج والمقصات التي اردتها بعض الموسيقى وملابس لك |
| Size faturayı getirdim çünkü bana getirdiğiniz bütün kostümler neredeyse satıldı. | Open Subtitles | انظري، احضرت لك هذا الإيصال لأن تقريبا ً الملابس التنكرية التي احضرتها لي ، بيعت بالفعل |
| Hey, sana bir şey getirdim. | Open Subtitles | وسيكون في البيت قريبا اهلا, لقد احضرت لك شيء |
| Neden hissetmeyeyim ki? Gördüğün gibi bu gece Senin için bir planım var, uzun zamandır düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد احضرت لك شيئا خططت له لقد خططت له منذ زمن بعيد |
| - da,ve bu Senin için... | Open Subtitles | ديف لقد احضرت لك هذا انها اداة علاجية رائعة |