| Ama önemli olan; senden başka kimsenin hayallerini yıkmasına izin veremezsin. | Open Subtitles | لكن المغزى هو، لا يمكنك جعل اي احد غيرك يهدم احلامك. |
| Reid, basit rüya analizine göre Rüyanda gördüğün bebek sen oluyorsun. | Open Subtitles | تعرف ريد تحليل بسيط للأحلام ان كان هناك طفل في احلامك فذلك الطفل هو أنت |
| Yani, eğer sana hayallerinin peşinden gitme hakkı verilmişse ve Tanrı da seni mutlu etmek isterse o zaman alabilirim. | Open Subtitles | اعني اذا كان لديك الحق في السعي وراء احلامك ومشيئة الله التي تجعلك سعيدا معنى هذا انا استطيع ان اشتريها |
| rüya görmeye devam ettiğin, uyumak ile uyanmak arasındaki yerde seni hep seveceğim, Peter Pan. | Open Subtitles | هل تعرف هذا المكان بين النوم و اليقظة عندما تتذكر احلامك هناك ساحبك دائما |
| Bunları bana birkaç yıl sonrasında anlat, Haley... hayallerin öldüğünde... ve evladın sana ihanet ettiğinde. | Open Subtitles | كلميني بعد عدة سنوات يا هايلي عندما تموت احلامك و يخونك طفلك |
| Sıkı çalışır, hayallerini izlersen her şey yolunda gider. | Open Subtitles | تعمل بجد وتجتهد فى السعى وراء احلامك , و سوف تتحقق هذه الاحلام. |
| Senin oğluma yaptığın gibi hayallerini ortadan ikiye bölmeden, bu evden defol git. | Open Subtitles | قبل ان اقطع احلامك الى النصف كما قطعت احلامي الى النصف |
| hayallerini mahveden kişi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | إزاء ماحدث مبكرا اليوم ولا اريد ان اكون ذلك الشاب الذي يدمر احلامك |
| Reid, basit rüya analizine göre Rüyanda gördüğün bebek sen oluyorsun. | Open Subtitles | تعرف ريد تحليل بسيط للأحلام ان كان هناك طفل في احلامك فذلك الطفل هو أنت |
| Şimdi, Rüyanda görene kadar, silahını söküp takmaya devam et. | Open Subtitles | والان عليك ان تذهب لتفكيك ذلك السلاح حتى تمسي تراه في احلامك مفهوم؟ |
| Hayır, hayır, hayır. Lüsid rüya Rüyanda birileriyle konuşmana denir. | Open Subtitles | كلا الحلم الصافي هو حين تحدثين نفسك في احلامك |
| Şimdi hayallerinin erkeğinden bir hediye almış gibi gülümse. | Open Subtitles | والآن ابتسمى ابتسامة من أخذ هدية من فتى احلامك |
| İnsanın en çılgın hayallerinin gerçekleştiğini görmesi pek sık olmaz. | Open Subtitles | تعرفين , انه من النادر انكِ على قيد الحياة لتري اليوم ان اكبر احلامك تحققت |
| Her gün hayallerinin kızıyla karşılaşamazsın, değil mi? | Open Subtitles | ليس كل يوم تقابل الفتاة التى فى احلامك , اليس كذلك؟ |
| İki gündür buradasın... ve hayallerin gerçekleşmeye başladı bile. | Open Subtitles | ..لم يمض على وجودك هنا يومان وبدأت احلامك تتحقق.. |
| rüyalarını sonsuza kadar değil ama bugünlük gerçekleştirebilirim! | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ جَعْل احلامك حقيقه إلى الأبد، لَكنِّي يُمْكِنُنى اليوم |
| - Tekrar görüşeceğiz Rita. - rüyalarında Max. | Open Subtitles | سوف اراكى مرة اخرى يا ريتا فى احلامك يا ماكس |
| rüyaların bana kötü kokuyor. Pis kokuyorlar. | Open Subtitles | احلامك رائحتها سيئة بالنسبة لي انها مقززة |
| hayalindeki arabayı yapmak için iki sene harcıyorsun ve bu zamanda arabanın birçok kişinin hayali olduğunu fark ediyorsun. | Open Subtitles | وانت امضيت سنتين لصنع سيارة احلامك ثم بدأت ملاحظة انها سيارة الاحلام لنوع محدد من الاشخاص |
| Önceden ya da hayatın boyunca hangi aptalca, salakça fantastik hayalin olduğunu soruyorum. | Open Subtitles | انا فقط اسألك ماهي احلامك ماهي احلامك الغبية السخيفه الخياليه التي تفكر بها قبل او من خلال حياتك الحالية |
| Yani burada, gerçeklikte, bir olay üzerinde çalışmaya başladınız ve aniden orada, rüyanızda da, başka bir olayda çalışmaya başladınız. | Open Subtitles | لذا تبدأ العمل فى قضية هنا فى الواقع ثم فجأه تبدأ فى العمل على قضيه اخرى هناك فى احلامك |
| "Hatıraların hayallerinden daha önemli hale geldiğinde, orta yaşta olduğunu anlarsın." | Open Subtitles | تعرفين انك وصلت لمنتصف العمر عندما تصبح ذكرياتك اهم من احلامك |
| İnsanlar başkalarının rüyalarına girebiliyorsa, ...güzel birşeyler yapsınlar bari. | Open Subtitles | اذا كان بمقدور شخص اقتحام احلامك, لذا يجب عليهم عمل شيءٍ لطيف |
| Pardon? Söyler misin, o kitaplar rüyalarının anlamını söylüyor mu? | Open Subtitles | عذراً , هل هذه الكتب تخبرك ما تعني احلامك ؟ |
| Onun hayallerindeki kız, yakınlık mıknatısı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبرني بذلك أنها فتاة احلامك الحبيبة التي أردت قربها |