"اخبرنى انك" - Translation from Arabic to Turkish

• söyle
• söyledi

Beni azarlamak için on dakika beklemediğini söyle lütfen bana.
من فضلك اخبرنى انك لم تنتظر لعشر دقائق لكى تأنبنى

Lütfen bana geçirdiğini söyle. Tanrım, ne kadar hoş olduğunu unutmuşum.
ارجوك اخبرنى انك اصبت بها من قبل لان اه يا الهى لقد نسيت كم انت وسيم

Lütfen mecazi anlamda iki sporu karıştırdığını bildiğini söyle.
ارجوك اخبرنى انك لا تحتاج الى مساعدتى بالامر

Peki. Ona bazı sözler verdiğini söyledi. Doğru mu bu?
حسناًو لقد اخبرنى انك قطعت اليه بعض الوعوده اهذا صحيح؟

Ama içimdeki bir ses, General bu tabancaya hiç kıyamıyacağınızı söyledi.
ولكن, شئ ما اخبرنى انك لن تستطيع ابدا ان تتخلص من هذا المسدس

Senin eşcinsel olmadığını söyledi. Ama o yüzde yüz öyleymiş.
لقد اخبرنى انك لست شاذاً و لكن هو شاذ مئة بالمئة

Lütfen bana yataktan yok yere kalkıp gelmediğimi söyle bana.
من فضلك اخبرنى انك لم تخرجنى من الفراش من اجل لا شىء

Buraya gelme sebebinin, damat takımını yaptırıp işlerimi ikiye katlamak olduğunu söyle bana.
اخبرنى انك هنا من اجل البدلة ومضاعفة عملى

Bana müşteriden yemek artıklarını istemediğini söyle.
اخبرنى انك لم تسألها عن حقيبة على شكل جرو

Yerini bulduğunu söyle. Görünüşe göre bir uydu telefonu.
اخبرنى انك تعقبت ذلك , انة يبدو وكأنة هاتف خاص بالقمر الصناعى

O boku görmediğini söyle istersen.
اخبرنى انك لا ترى هذة القاذورات

Bu nefis parçanın, seni terk etmesine göz yummadığını söyle, Reaper?
- لا يا سيدى ارجوك اخبرنى انك لم تدع فتاة جميلة كهذة تفلت منك يا ريبر

Lütfen gözlüğün sende olduğunu söyle.
ارجوك اخبرنى انك تملك النظارات

Charlie kız kardeşinin geldiğini söyledi Kız kardeşin var demek.
تشارلى اخبرنى انك اكتشفت للتو ان لديك ابنه

Evet, çocukların annesiyle telefonda görüştüğünü söyledi bunun çok büyük cesaret gerektirdiğini biliyorum seninle gerçekten gurur duyuyorum.
لقد اخبرنى انك قمت بالاتصال بالأم و اعلم ان هذا قد تطلب منك الكثير من الشجاعة و انا حقاً فخورة بك

Zev, bana sizin bu olay için kısa kaldığınızı ve güvenlik detaylarına bakmam gerektiğini söyledi.
زيف اخبرنى انك يا رفاق كنتم موجزين لم يُطلعونى على التفاصيل الامنية

Lope, bana arkeolog olduğunuzu söyledi.
لوب اخبرنى انك واحد من علماء اثريات

Afedersin. Bill senin yetkili olduğunu söyledi. Ustabaşıyım.
معذرة ، بيل اخبرنى انك المسؤول هنا

Şunu söyleyeyim ki Russell gördüğü en iyi stajyerin sen olduğunu söyledi.
...انا اردت ان اخبرك راسل اخبرنى انك افضل متدربة حصل عليها

Woolsey ve General O'Neill'ı bütün bu şeyi durdurmayı denemek için aradığını söyledi.
انه اخبرنى انك اتصلتى (بويزلى) و جنرال (اونيل وحاولتى وقف كل شئ.