| Bakın, bana kendisini lobide beklememi söyledi. | Open Subtitles | هو اخبرني بأن أنزل الى هنا لأنتظره في هذه الردهة |
| En erken yarın sabah gelebileceğini söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأن ابكر وقت ممكن لقدومه هو صباح الغد |
| Doktorum başımda birşey yok ise Hemen bırakıcaklarını söyledi. | Open Subtitles | طبيبي اخبرني بأن يمكنني مغادرة المشفى قريباً بعد التأكد من حالة رأسي |
| Ayrıca, doktor metabolizmamın hızlı olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بالإضافة الى ان الطبيب اخبرني بأن ايضي مرتفع |
| Hayatımı hep onunla bitireceğimi düşündüğüm biri olduğunu söyledi. Ona haklı olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأن هناك رجل في حياتي والذي دائما ظننت بأن علاقتي ستنتهي ببقائي معه |
| Ve bana, bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرته بأنه كان محقا ولقد اخبرني بأن ذلك لم يكن ليحدث |
| Empresyonizm olduğunu söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأن هذه اللوحة تنتمي للفن الأنطباعي |
| Amcamın Amerika'ya kaçak yollarla sokulmasında yardımcı olacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأن سيساعدني بتهريب عمي الي الولايات المتحدة |
| "Bu günlük bana Gravity Falls'ta güvenebileceğim kimsenin olmadığını söyledi." | Open Subtitles | "هذا الكتاب اخبرني بأن لا اثق بأحد في كرافيتي فولز |
| Çünkü komutanım buraya gelmemi söyledi. | Open Subtitles | انا هنا لأن قائدي اخبرني بأن آتي الى هنا |
| Ağ vurucuların, FBI'da olması gerektiğini söyledi bana. | Open Subtitles | اخبرني بأن علينا إستخدام راميات نسيج العنكبوت بالمباحث الفدرالية. |
| Gene, senden o gün için özür dilediğini iletmemi söyledi. | Open Subtitles | جيني اخبرني بأن اخبرك بأنه يتأسف عن ذلك اليوم في حفل الشواء |
| Ama William bana mahkemenin çıkamaza girdiğini ve sonuca bağlandığını söyledi. | Open Subtitles | لكن وليام اخبرني بأن المحكمه انتهت بـ إخفاق |
| Sir Hugh Bodrugan, bazı kişilerin düğün kıyafetleri sipariş ettiğini söyledi. | Open Subtitles | لديه أسهم بالخياطة مع شخصٍ مُعين اخبرني بأن ذلك الشخص المُعين .قد طلب إعداد ملابس لزفافة |
| Yaratıcı bana o çocuğu korumamı söyledi. | Open Subtitles | الرب اخبرني بأن انقذ تلك الفتاة |
| Zonk bana Benjamin'in "Aşk Canavarı 2" yi çekmekten senin yüzünden vazgeçtiğini söyledi. | Open Subtitles | زونك" للتو اخبرني بأن "بينجامين" رفض" اخراج فلم" لوف مونستر2" من اجلك |
| Babasının iki gündür eve dönmediğini söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأن اباه لم يكن بالمنزل منذ ايام |
| Haku, buraya gelip iş istememi söyledi. | Open Subtitles | هاكو اخبرني بأن اطلب منك عملا |
| Kung Fu'm için bir öğretmen tutmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | اخبرني بأن ينبغي ان يكون لي معلم (من اجل ان اتعلم (الكونغ فو |
| Az önce annemin kolyesinin beni koruyamayacağını söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرني بأن أمي (سوساري) لن تحميني . ماذا تقصد ؟ |