| Şunu aklına sok: "bir daha asla Zimmete pzara geçirme konusunu düşünme!" | Open Subtitles | وضع هذه الملاحظة في قائمتك القانونية: لا تذكر كلمة اختلاس ثانية |
| Zimmete para geçirmeyle yetinecektin çünkü cinayetten ömür boyu yatacaksın. | Open Subtitles | لقد كنت عالقا ينبغي مع اختلاس لأنك سوف تحصل على الحياة بتهمة القتل |
| Konuyu açtiğin iyi oldu. Geçen hafta bir Yolsuzluk sorunu yasadim. | Open Subtitles | بما أنك قد ذكرت ذلك حدثت لي مشكلة اختلاس هذا الأسبوع |
| Yolsuzluk, illegal poker oyunları ve kumarda hilekarlık. | Open Subtitles | اختلاس المال العام، التورط في الألعاب الغير قانونية والاحتيال |
| Bay Çakmaktaş, şu anda Zimmetine yüksek miktarda para geçirmek üzeresin. | Open Subtitles | سيد فلينتستون ، انت على وشك اختلاس قدراً كبيراً من المال |
| Milyonlarca doları Zimmetine geçiren siyasetçilerin haberleri çok yaygın. | TED | حيث أصبحت تقارير اختلاس المسؤولين لملايين الدولارات مجرد أخبار اعتيادية. |
| Çalmak mı? | Open Subtitles | اختلاس! ... |
| Renny'nin hortumculuk davasında verdiği ifadenin bir kısmında gizli bilgiler vardı. | Open Subtitles | كذلك , فإن بعض شهادته في حالة اختلاس ورينى ولم تتضمن معلومات سرية |
| Şimdi kamu ödeneklerini Zimmete geçirme ciddi bir sorundur. | Open Subtitles | الآن، اختلاس الأموال العامة يمثل مشكلة خطيرة. |
| Yani Ojai Gıda'da ciddi bir Zimmete geçirmeden bahsediyoruz. | Open Subtitles | نحن نتحدث عن اختلاس صريح في "أوهاي" للأطعمة |
| Becket'in bir başbakana yakışmayacak biçimde, büyük bir suç işlediği ispatlanabilirse... mesela... Zimmete para geçirme, | Open Subtitles | فلنقل اختلاس مثلا، |
| Şike yapmak, hırsızlık, Zimmete geçirme. | Open Subtitles | خسارة مقصوده ,سرقة , اختلاس |
| Bilirsin, Zimmete para geçirme , zina gibi. | Open Subtitles | تعرفين اختلاس خيانة |
| Hele ki onu Yolsuzluk yapmakla şuçlayan adam kaybolduktan sonra. | Open Subtitles | ليس بعد ان تهرب من تهمة اختلاس باختفاء المتهم |
| Dolandırıcılık, Yolsuzluk. Veyahut da gizli bir ilişki yaşıyor gibi. | Open Subtitles | احتيال، اختلاس أو ربما تقيم علاقة غرامية |
| Bir cinayet duruşması ve bir Yolsuzluk davasıydı. | Open Subtitles | في محاكمة بتهمة القتل وفي قضية اختلاس |
| Ama, babamım bu parayı Zimmetine geçirişini adli bir konu haline de getirmek istemiyorum, | Open Subtitles | ولكنني لا أريد أن أدخل الشرطة في مسألة اختلاس والدي |
| Ancak, babamın bu parayı Zimmetine geçirişini adli bir konu haline de getirmek istemiyorum. | Open Subtitles | ولكنني لا أريد أن أدخل الشرطة في مسألة اختلاس والدي |
| İkisi de dolandırıcılık ve Zimmetine para geçirmekten suçlu bulunmuş. | Open Subtitles | لقد انحكم عليهم بعدة تهم من اختلاس وابتزاز |
| Renny'nin hortumculuk davasını inceledin mi? | Open Subtitles | هل اللحاق قضية اختلاس رينى على ذلك؟ |