| Vakaların ilişkili olduğunu varsayarsak, kurbanların karaciğerlerinin durumu alternatif bir ölüm nedeni demek olabilir. Gazla Boğulma. | Open Subtitles | بأفتراض ان هناك اتصال بين سبب الوفاه فى الحالتين هكذا قد يكون اختناق غازى |
| Toksin ölümcül derece Boğulma ve boğazın düğümlenme hissine neden olur. | Open Subtitles | تسمم كبير أدى إلى اختناق جعلها تبدو مثل عملية خنق |
| Son zamanlarda yeterince kötü bir Boğulma vakası atlattık zaten. | Open Subtitles | انا لدى تجربة سيئة مع اختناق بالشبق الذاتي مؤخرا. |
| Kendinden tatmin olan, boğulmuş biri. Trilyoner, maymun değil. | Open Subtitles | اختناق شهويّ تلقائي البليونير، وليس القرد |
| Ölü maymunlar ve kendinden tatmin olan, boğulmuş biri. | Open Subtitles | قردة ميّتة و اختناق شهويّ تلقائي |
| Ölüm öncesi darbe belirtisi yok, bıçak yarası yok boğulduğuna işaret edecek morarma yok. | Open Subtitles | لا أثر ضربات قبل الوفاة لا آثار سكين لا نزيف حبري يشير إلى اختناق |
| Çünkü ben bir cerrahım ve bu kesinlikle bir "yemeksel Boğulma" vakasıydı. | Open Subtitles | لأني جراح أعصاب و من الواضح أن هذه الحالة كانت " اختناق بسبب الطعام " |
| Timo Padia, bağ Boğulma. | Open Subtitles | تيمو باديا , اختناق بواسطة رباط |
| Boğulma,oksijen yetersizliğinden acı çekerek nefes alma, | Open Subtitles | اختناق , نقص في أكسجين الدماغ |
| Ayrıca suda Boğulma vakalarında görülür. Suda Boğulma. | Open Subtitles | يأتي ذلك بسبب اختناق في الماء |
| - Boğulma belirtisi yok. | Open Subtitles | -لا علامات لحدوث اختناق |
| Boğulma. | Open Subtitles | اختناق |
| Boğulma izleri. | Open Subtitles | -علامات اختناق |
| St. Paul, Jacksonville, ve St. Louis'te, hepsi boğulmuş. | Open Subtitles | " سانت بول " جاكنوفيل " و " سانت لويس " كلها قضايا اختناق |
| - boğulmuş. | Open Subtitles | اختناق |
| Sert bir cisimle vurulduğuna ya da boğulduğuna dair bir iz yok | Open Subtitles | لا إشارات على أذى جسدي أو اختناق |