| En son geride kaldığımda Danny kaçırıldı. | Open Subtitles | آخر مرة خلفتموني وراءكم، اختُطف "داني". |
| Aklıma en kötü ihtimal geliyor. Harrison kaçırıldı. | Open Subtitles | "لا أستطيع إلاّ التفكير فيما هو أسوأ، أن يكون (هاريسن) قد اختُطف" |
| Bu yüzden kaçırıldı. | Open Subtitles | . لهذا السبب اختُطف |
| Bir baba ve üç çocuğu saldırıya uğramış. Bir çocuk kaçırılmış ama cadı diğer iki çocuğa dokunmamış. | Open Subtitles | هوجم أبٌ و ثلاثة أولاد و قد اختُطف ولدٌ واحد، لكنّها لمْ تمسس الآخرَين |
| Annem de onu bulmaya gitti, ama o kaçırılmıştı. | Open Subtitles | ولهذا ذهبت هناك لتبحث عنه ولكنه كان قد اختُطف |
| Lucy'yi, haberlerde... bebeğinin kaçırıldığını söylerken gördün. | Open Subtitles | رأيت (لوسي) على الأخبار تقول أن طفلها قد اختُطف |
| Bir çocuk kaçırıldı bayan. | Open Subtitles | اختُطف طفلٌ يا سيّدتي |
| Anlayacağınız tek oğlum... Prens James... kaçırıldı. | Open Subtitles | كما ترون، ابني الوحيد الأمير (جيمس) اختُطف |
| Ama babası kaçırıldı. | Open Subtitles | -لكن والده اختُطف |
| Gray kaçırıldı. | Open Subtitles | اختُطف جراي |
| 1993'de 9 yaşındayken bir pedofil tarafından kaçırılmış, madde bağımlısı yalnız anne tarafından büyütülmüş. | Open Subtitles | اختُطف من قبل شاذ جنسيا في عام 1993 عندما كان في التاسعه من عمره، تربى على يد أم وحيدة مع مشاكل ناجمة عن تعاطي المخدرات |
| Hayattaysa yaralanmış, kapana kısılmış ya da kaçırılmış olabilir. | Open Subtitles | إن كان حيًّا أو مصابًا أو محاصرًا أو ربّما اختُطف... |
| Joe Carroll'in oğlu Joey birkaç hafta önce Richmond'daki evinden kaçırılmıştı. | Open Subtitles | "الآن (جوي)، وهو ابن (جو كارول)" "كان قد اختُطف من بيته الكائن في (ريتشموند) قبل عدة أسابيع" |
| Eric Kara Sakal adında bir korsan tarafından kaçırılmıştı. | Open Subtitles | اختُطف (إريك) على يد القرصان (بلاك بيرد) |