| Bu seni incitmeye başlamadan önce, benimle konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه اخر فرصة لك لتخبرني بما لديك وإلا سأضطر لإيذائك |
| Anlatırsan, seni korumaya çalışırım. Bu senin son şansın. | Open Subtitles | احضر وسأحاول حمايتك هذه اخر فرصة لك |
| - son şansın bıçkın. - Neden? | Open Subtitles | انها اخر فرصة لماذا ؟ |
| Bunun savaştan kaçınmak adına son şansı olabileceğinden endişe duyan Khrushchev, Moskova Radyosu ile acilen Kennedy'nin şartlarını kabul ettiği mesajını gönderdi. | Open Subtitles | متخوفًا من أن تكون هذه اخر فرصة لتجنب الحرب، سارع خروشوف بارسال رسالة إلى راديو موسكو يبدي فيها موافقته على شروط كينيدي |
| Kyle'in gerçek aşk için son şansı olduğumu hissetmişti. | Open Subtitles | لقد بحث عنى لأنه ظن ان هذه . هى اخر فرصة لكايل من أجل حب حقيقى |
| Mutfak kapanıyor. Bir şeyler yemek için son şans. | Open Subtitles | حسنا المطبخ اغلق انها اخر فرصة لتأكلي شيئا |
| Ve, bu ona her şeyi affettiğimi söylemek için son şansım. | Open Subtitles | وهذه اخر فرصة لى ، حتى أخبره اننى سامحته |
| Bu, seni kurtarmak için son şansımız olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن تكون هذه اخر فرصة لانقاذك |
| Limon yasası için son şansın. | Open Subtitles | اخر فرصة لاستخدم قاعدة الفشل |
| Pekala, bu son şansın, Roger. | Open Subtitles | حسنا , هذه اخر فرصة لك |
| - Bu senin son şansın Amanda | Open Subtitles | (اخر فرصة) "ـ إنها اخر فرصة لكِ يا "أماندا |
| Bu psikopat senin son şansın. | Open Subtitles | هذا المجنون هو اخر فرصة لك |
| Pekala, Shawn, son şansın. | Open Subtitles | حسن يا شون , اخر فرصة |
| Son kararımızı vermeden önce fikrini belirtmek isteyen varsa son şansı. | Open Subtitles | إذا ما كان هناك أحد يريد أن يقول شيء قبل أن نأخذ القرار النهائي فهذه اخر فرصة |
| İki arkadaşın, kadının son şansı olabileceği için birlikte çocuk yapmak istemeleri hayatımda duyduğum en kötü şey değil. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يصلح ان يقوم صديقان بأنجاب طفل سوية لانة من المحتمل ان تكون اخر فرصة لهاهياسوءشيء اسمعبهفي حياتي . |
| son şansı olabilir diyorsun. | Open Subtitles | انت تقول انها اخر فرصة بالنسبة لها. |
| 29 yaşındayım o da benim reklamcım. Bu onun son şansı. | Open Subtitles | انا في الـ 29, هو وكيلي هذه اخر فرصة لي |
| Yola çıkmışlar. Bahisler için son şans. Kız mı erkek mi? | Open Subtitles | اخر فرصة لتغير رهانكم ,فتاة ام فتى؟ |
| Bu size verdiğim son şans! | Open Subtitles | هذه اخر فرصة اعطيها لكما |
| Bunun oğlumu görmek için son şansım olduğunu söylediler. | Open Subtitles | اخبروني ان هذه قد تكون اخر فرصة لي لأرى ابني |
| Bunun benim son şansım olduğunu anladım, ve sen, sen öylece elinin tersiyle ittin. | Open Subtitles | كنت اعرف ان هذه يمكن ان تكون اخر فرصة لي وانت كنت فقط سوف تسمح لذلك الامر ان يحدث |
| Bill, tehdidi engellemek için bu son şansımız. | Open Subtitles | بيل) هذه اخر فرصة لدينا لوقف هذا التهديد) |
| Sana son bir şans vereceğim. CTU'yu bugün vurmanızı kim söyledi? | Open Subtitles | هذه اخر فرصة من كلفك بضرب الوحدة اليوم |