"ادخال" - Translation from Arabic to Turkish

• içeri
• sokmaya
• Veri
• sokabilen

Tamam, geldik. Eşeği içeri nasıl sokacağız?
اوكى , نحن هنا كيف يمكنا ادخال ذلك الحمار

Tüm çıkışların barikatla önünü kesmişler. İçeri adam sokamıyoruz.
لقد حصنوا كل المداخل لايمكننا ادخال رجل الى هناك

Ben, duvara dayayıp elini çamaşırıma sokmaya çalışan ben değildim.
انت من دفعني على الحائط وحاول ادخال يده لمهبلي

Beni tutuyorlardı, nasıl bir çöp olduğumu söylerken kafamı tuvaletin içine sokmaya çalışıyorlardı.
ممسكين بي، يحاولن ادخال رأسي في المرحاض اتحدث عن كم كنت قمامة.

Günlük Veri girişi bu, bir çocuk bile bir şekilde yapabilir.
أنها ادخال سهل للبيانات مع هذا إذن هناك فقط طريقة واحدة لتقوم بذلك

Koca yumruğunu ağzına sokabilen eski alt komşunuzu hatırlıyor musunuz?
أتتذكرون جاركم العجوز و الذي لم يستطع ادخال قبضته بالكامل بفمه؟

Yardım edin çocukları içeri alalım.
ساعدوني في ادخال الاطفال للمنزل

Çok az zaman kaldı ve oyuncuları içeri almalıyız.
الوقت ضيق وعلينا ادخال الممثلون

Aslında, ben bile içeri giremedim.
في الحقيقة .. لا استطيع حتى ادخال نفسي

İçeri hap sokamam Daya, özür dilerim.
لا يمكنني ادخال الحبوب يا دايا , ارجوك

Epinefrin verip kanül sokmaya çalışmışlar ama kurtaramamışlar.
اعطوها كمية من الادرنالين وحاولو ادخال انبوب

Demek istediğim, bir penisi başka bir penise sokmaya çalıştığınızı hayal edin
اقصد تصور ادخال قضيب إلى قضيب اخر.

Amcamı bu ülkeye sokmaya çalışıyordum.
لقد كنت احاول ادخال عمي الي البلاد

Merhaba, Eugene Bowdich. Veri girişine hoş geldin.
ايجين بوديتش , اهلآ بك في قسم ادخال البيانات

"Tuhaf bir Veri girişçisi olabilirsin" dedim.
يمكنك أن تتحلى بالنشاط وتعمل في ادخال البيانات." -حسناً

Veri girişi testine hazırlanıyorum.
انني اجهز ادخال اختبار بيانات الاحتفاظ