Bir fincan kahve umuyordum. Kapattığınızı fark etmemişim. | Open Subtitles | كنت آمل فقط لشرب فنجان من القهوة لم اكن ادرك انك تغلقين المحل |
Sizin ona tuzak kurduğunuzu fark etti ancak sizi o kadar çok seviyordu ki suçu yine de üstlenmeyi düşündü. | Open Subtitles | ادرك انك اوقعت به لكن حبه الشديد لك فكر ان يتحمل الذنب كله |
Donunu çubuk krakerle dolduracağını fark etmemiştim. | Open Subtitles | تباً , انا لم ادرك انك ستجلب سروالك الداخلي للمعركه |
Vay canına, John. Memleketine düşkün olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ياللجحيم , جون , انا لم ادرك انك بهذا الكم من الوطنيه |
Sevgili Tanrım tek ve gerçek Tanrı olduğunu kabul ediyorum. | Open Subtitles | ..يا الهي الرحيم الان ادرك انك اله واحد حقيقي |
Bak, bunu hazırlamak için az vaktin vardı, farkındayım, ama bazı ciddi çekincelerim var. | Open Subtitles | انا ادرك انك انجزت هذا بوقت ضيق ولكن لدى بعض التحفظات الحقيقية |
Çok meşgul biri olduğunuzun farkındayım, Bay Daigle. | Open Subtitles | ادرك انك ربما رجل مشغول جدًا، سيد ديغل |
Tanrım, bu kadar eşya olduğunu fark etmemişim. | Open Subtitles | يالهي.. لم ادرك انك تملكين الكثير من الاغراض هناك |
Sözünün bittiğini fark etmedim. | Open Subtitles | لم اكن ادرك انك توقفت عن الحديث. |
Senin de Amerikalı olduğunuzu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم ادرك انك ايضاً امريكي الجنسية ايضا |
Değerlendirme yapmak için beklediğini fark etmemişim. | Open Subtitles | لم أكن ادرك انك في انتظار التقييم |
Çıtayı bu kadar yüksek tuttuğunuzu fark etmemiştim. | Open Subtitles | لا ادرك انك وضعت معايير عالية |
Köpeğinizi getirdiğinizi fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم ادرك انك احضرت كلبك. |
Bunu düşündüğünü fark etmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن ادرك انك تفكرين فى ذلك . |
Hayatımda gördüğüm en güzel kız olduğunu söyleyebilirim ama ben ama ikimizin hiç ortak yanı yok. | Open Subtitles | الآن . ادرك انك اجمل فتاة على الاطلاق و انا |
Senin bana söylediğini duydum ve haklı olduğunu düşündüm. Peki neden arabayı durdurmadın? | Open Subtitles | لقد سمعتك تتحدث لي وكنت ادرك انك علي حق اذا لماذا لم توقف السيارة ؟ |
Şimdi iyi biri olduğunu biliyorum, Samantha, ve artık bizleri ayartan şeylere ilgi duymadığını da. | Open Subtitles | ادرك انك بحالة جيدة الان سمنثا وانت لم تعودي معرضة للإغراء |
Benim aklımı yitirdiğimi düşündüğünün tam olarak farkındayım. | Open Subtitles | ادرك انك تظننى غير طبيعية |
Josh, çıldırmak üzere olduğunun farkındayım. | Open Subtitles | جوش) انا ادرك انك) متوتر بعض الشيئ |