"ادعكِ" - Translation from Arabic to Turkish

• izin

Dördüncü kocanı da içine ekleyerek bunu basitleştirmene izin vermiyorum.
فلن ادعكِ تقللي من قيمتها بإضافه زوجك الرابع

Evet, biliyorum. Mets'in galibiyet serisinde giydiğin o iğrenç iç çamaşırını unutmadım. Onu yıkamana asla izin vermemeliydim.
اجل , اعرف , فأنا اتذكر ذلك السروال الداخلى المقرف الخاص بسلسلة انتصارات فريق الميتس كان يجب ألا ادعكِ تغسلية

Sensiz yapabileceğimi hissettiğim gün gitmene izin vereceğim.
عندما يكون هناك يوم واحد عندما أشعر وكأنني يمكنني الاستغناء عنك ، سوف ادعكِ ترحلين.

Onu almaya geldin. Bunu yapmana izin veremem. Senin ve onun iyiliği için böylesi daha iyi.
و أنا لن ادعكِ تفعلين ذلك لمصلحته ومصلحتكِ

Charles Bronson adında, tanık koruma programında olan bir adamla beş yüz mil öteye gitmene asla ve asla izin vermiyorum.
لن ادعكِ تذهبين 500 ميل مع رجل اسمه تشارلي والذي بالكاد تعرفينه والذي يصادف انه في برنامج حماية الشهود

Evet. Seni üzerine bindireceğim ve başarabileceğini düşünürsem o zaman onu yürüyüşe çıkarmana da izin verebilirim.
سوف ادعكِ تجلسين هنا واذا استطعتي ان تتمسكي بزمام الأمور

Hayatımdan çıkıp gitmene izin veremem.
لا يمكنني أن ادعكِ تخرجين من حياتي فحسب

Onunla gitmene izin verir miydim?
هل ادعكِ تذهبين لبرمودا معه؟

Gitmene izin vereyim bari.
يجب ان ادعكِ تذهبين

Bunu oğluma yapmana izin vermeyeceğim.
لن ادعكِ تفعلينَ ذلكَ بإبني

O hayata tekrar dönmene asla izin vermeyeceğim...
لن ادعكِ تعودين إلى تلك الحياة ثانية...

Ölmene izin vermeyeceğim.
بأني لن ادعكِ تموتِ

Gitmene izin vermemeliydim.
. وما كان علي ان ادعكِ تذهبين

Bunu yapmana izin veremem.
لا يمكنني أن ادعكِ تفعلين هذا

Yoluma çıkmana izin vermeyeceğim.
ولن ادعكِ تقفين في طريقي

- Bunu yapmana izin veremem, Brigitte.
- (لن ادعكِ تفعلي ذلك (بريجت -

Beni terk etmene izin vermeyeceğim!
لن ادعكِ تهجرينني!