"اذا يجب" - Translation from Arabic to Turkish

    • O zaman
        
    • Öyleyse
        
    • Yani
        
    • O halde
        
    Ve hamster almanı istedi ise O zaman bir hamsterın olabilir. Open Subtitles واذا ارادتك ان تحصلي على حيوان اذا يجب عليك الحصول عليه
    O zaman rahatsız edecek başka araplar bulmalısınız. Open Subtitles اذا يجب عليكم ان تجدوا القليل من العرب الآخرين لتضايقوهم
    O zaman özgül plazmalarında bir şey vardır. Open Subtitles اذا يجب أن يكون شيئا داخل البلازما الخاصة بهم.
    Yeşil teknolojiler geliştirmelerine yardım edelim Öyleyse. Open Subtitles اذا يجب ان نقنعهم بانتاج سلع لاتبعث ثاني اكسيد الكربون
    Yani iyi Lord'a izin vermek durumundasın-- Teşekkürler, İsa-- idareyi burada tut. Open Subtitles اذا يجب ان تدع الرب يتولى ذلك .. شكرا لك يامسيح يتولاه من هنا
    O halde beni rahatsız etme. Open Subtitles حسناً ، اذا يجب ان تتوقف عن مضايقتي ، الاتعتقد هذا ؟
    çok doğru güzel O zaman fazladan çalışmamız lazım sinema veya başka bir şey? Open Subtitles على الاغلب اذا يجب علينا ان نزيد معدل دراستك اليومية هل تذهبين الى السينما ؟
    O zaman ona karşı savaşacak, inanırlığı olan bir aday bulmalıyız. Open Subtitles اذا يجب أن نعثر على أحد لديه مصداقية لكي يكون ضدها في الانتخابات
    O zaman ders alsın diye hemen onu kurtların önüne mi atalım? Open Subtitles اذا يجب ان نرميها للذئاب الان، حتى نعلمها درس؟
    O zaman seni derhal bölüm şefimizle tanıştırmalıyım. Open Subtitles اذا يجب علي تقديمكِ لرئيس الادارة في الحال
    Peki, O zaman bunu arama bültenine koymalıyız ve NSA operasyonunda bunu kontrol etmek istedim. Open Subtitles حسنا اذا يجب أن نصدر هذا البلاغ أولا و أردت أن أتحقق من عمليه الأمن القومى
    O zaman en azından onu yavaşlatmalıyız. Open Subtitles ماذا لو لم تترك الملكة أي دليل؟ اذا يجب علينا ابطائها على الأقل
    O zaman içeri giren arkadaşına bir selam ver. Open Subtitles اذا يجب عليك ان تلقي السلام عليها فقد مرت من هنا
    O zaman hangi adımları öğrendiğini bilmelisin. Open Subtitles اذا يجب أن تعرف ما هي الخطوات التي علموك
    O zaman masada bir anlaşma olduğunu bilmelisin. Open Subtitles اذا يجب ان تعرف ان هناك تسوية على الطاولة
    - O zaman bil ki, barış teklifi de var. Open Subtitles اذا يجب ان تعرف ان هناك تسوية على الطاولة
    O zaman onu yalnız bırakalım. Open Subtitles اذا يجب علينا ان ندعه وشأنه اوه تلقيت للتو اغرب اتصال
    Öyleyse gidip Fringe festivaline bir bakmalısın. Open Subtitles أوه، اذا يجب عليك ان تلقي نظرة على مهرجان الاهداب
    Öyleyse köprünün yerini de biliyor olmalıydı. Open Subtitles اذا يجب ان يعرف من اين يعبر النهر
    Yani, bu şey gücünü bir yerden almak zorunda, değil mi? Open Subtitles اذا يجب ان يحصل هذا الشيء طاقته من مكان ما ، أليس كذلك؟
    O halde en azından boyutu posta pulu kadar olmayan bir otel odası bulabilir misin? Open Subtitles حسنا, اذا يجب علي الأقل أن تأخذي غرفه في الفندق ليست بحجم طابع بريد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more