| HM'yi getir, Chick. | Open Subtitles | اذهب واجلب مارشال الفضاء، أيها الفرخ الصغير |
| Ama tek şansın benim, o yüzden Git bavulları getir. | Open Subtitles | أنا الوحيدة لديك، والآن اذهب واجلب الأمتعة؟ |
| Vuruldu. Danny, Git birkaç havlu getir. | Open Subtitles | تعرض لطلق ناري، اذهب واجلب مناشف يا داني |
| Fedakârlıkta bulunmalısın. Fedakârlık çılgınlık. Git ona bir hediye alıp özür dile. | Open Subtitles | لذا التضحية أمر جنونيّ اذهب واجلب هدية واعتذر لها |
| Git biraz şeker al hadi. Bir sürü var orada. | Open Subtitles | - اذهب واجلب بعضاً من الحلوى يوجد الكثير منها هناك |
| Git ve bütün cephaneyi getir.. | Open Subtitles | اذهب واجلب كل الذخيرة التى تبقّت |
| Votkam da bitmek üzere. Biraz daha getir. | Open Subtitles | والـ"فودكا" شارفت على الانتهاء اذهب واجلب لي المزيد |
| Git bir hekim getir aşkım. Çabuk! | Open Subtitles | اذهب واجلب الطبيب حبيبي, سنحتاج إليه. |
| Tamam. Git ve askılı, ipli şeyi getir. | Open Subtitles | حسنا، اذهب واجلب الحبل المتدلي |
| Tamam, Git şu lanet makineyi getir. | Open Subtitles | حسناً، اذهب واجلب ذلك العمود اللعين. |
| İzlerimi takip edecekler! Git yardım getir! | Open Subtitles | سيقتفون أثري اذهب واجلب المساعدة |
| Pekâlâ sen gidip o adamı getir. - Rica ediyorum. | Open Subtitles | اذهب واجلب المسافر الذي قتل |
| Git bana biraz su getir Victor. | Open Subtitles | فيكتور، اذهب واجلب بعض الماء |
| Şunu al. Git, eşyanı getir. | Open Subtitles | خذ هذه، اذهب واجلب أغراضك |
| Ben bulacak Git ve bana bir telefon numarası getirmek Ne çevirmen günü | Open Subtitles | اذهب واجلب لي رقم هاتف، سأعثر على مترجم ما |
| Allah aşkına, dostum. Git, yardım çağır. | Open Subtitles | بالله عليك ، يا رجل اذهب واجلب مساعدة |