| Çift bileziği takmıyorlar değil mi? | Open Subtitles | ايعقل انهم لا يرتدوا اساور الثنائي . أليس كذلك ؟ |
| Yakınlarda ki mağazada kardeşlik bileziği tükenmişti ve ikisinden biri zaten takmayı reddediyordu ki hangisi olduğu hiç önemli değil. | Open Subtitles | و كان المتجر القريب يخلو من اساور الصداقة و كان شخص من الأثنين ليس من المهم معرفة اى شخص ! |
| Bunların yerine hastalarımıza birer bilezik veriyoruz düzeylerine göre onların asansörü kullanmalarına ve binadan çıkmalarına engel oluyor. | Open Subtitles | يرتدي المقيمين اساور تمنعهم من ذلك مما يمنعهم من ركوب المصعد او مغادرة المبنى اعتمادا على مستوى حالاتهم |
| Deri bileklik falan mı takacaksın? | Open Subtitles | هل ستبدأ بإرتداء اساور جلدية؟ |
| Görünüşe göre bu bileklikler özel siparişmiş. | Open Subtitles | طلبات اساور "باندوليروس" الى عناوين الزبائن |
| - Bilezikler sende mi? | Open Subtitles | - أنت عِنْدَك اساور أَيّ أساور؟ |
| Bugün arkadaşlık bilekliklerimizi öreceğiz. | Open Subtitles | اليوم ، سنقوم بصنع اساور الصداقه. |
| Hadi arkadaşlık kolyesi, bileziği falan alalım. | Open Subtitles | اسمعي لنحصل على قلائد صداقة اساور صداقة |
| Şu koca telefon kablolarına baksana. Siktir, bunların bir tanesinden bile o kadar çok bilezik yapabilirdim ki... | Open Subtitles | انظري إلى اسلاك الهاتف السميكة هذه استطيع ان اصنع اساور كثيرة جدا |
| bilezik mi alsak acaba? | Open Subtitles | - ياه, ايجب ان نحصل على اساور صداقة؟ |
| Sana, deniz kabuğundan yapılma bir çift bilezik gönderiyorum. | Open Subtitles | ارسل لك زوج اساور من المحار . |
| Amma da bileklik var kolunda. | Open Subtitles | هذه اساور كثيرة يا صديقي |
| Havlu bileklikler moda için, Benjamin. | Open Subtitles | (اساور المعصم هي للأزياء ( بنجامين |
| - Neye ihtiyacın var? - Bilezikler, küpeler.. | Open Subtitles | - اساور اليد , اقراط الاذن |
| Bugün, dostluk bilekliklerimizi öreceğiz. | Open Subtitles | اليوم سنصنع اساور الصداقة |