| 3'ü İspanya'dayken Santiago de Compostela'daki ayin, rahibin ölümü nedeniyle iptal edilmiş. | Open Subtitles | في اسبانيا المراسم في سانتياغو دي كومبوستيلا الغيت عندما مات القسيس هناك |
| Üzülerek bildiriyorum ki, İmparatorluk elçisi görevini yapmış olan, Eustace Chapuys, İspanya'ya dönüşünden kısa süre sonra vefat etmiş. | Open Subtitles | يؤسفني أن أبلغك أن يوستاس تشابويس الذي كان مرة السفير الإمبراطوري هنا, قد مات بعد عودته الى اسبانيا بقليل |
| Sonra, İspanya sokaklarında ağzında bir boru tüttüre tüttüre geziniyormuş. | Open Subtitles | لاحقاً .. مشى عبر شوارع اسبانيا و هو يدخن الغليون |
| 1867 İspanyol yapımı altın bir sikke. | Open Subtitles | كانت عمله أسبانيه ذهبيه صنعت في اسبانيا 1867 |
| İspanyada insanlar annelerine sövüyorlar mı? | Open Subtitles | هل اخذت هذه الدروس عن الامهات في اسبانيا ؟ |
| Jenny'i Aspen'e götüren kız. | Open Subtitles | فتاة ذهبت عائلتها الى اسبانيا وذهبت معهم |
| sonra seni İspanyaya giden bir gemiye bizzat koyacağım. | Open Subtitles | وساضعك شخصيا في القارب الذي سيتجه مباشرة الى اسبانيا |
| Onlar isterse gidip İspanya'da yaşasınlar ama sen benimle kalıyorsun. | Open Subtitles | واذا ارادو ذلك فليذهبوا الي اسبانيا ولكن انتي ستبقي معي |
| Prens hazretleri bildiğiniz üzere geleneksel olarak bu yeni nişanımız ve ittifakımız için İspanya'nın onuruna bir hediye vermelisiniz. | Open Subtitles | .سموك , كما تعرف , وكما هو مألوف .لتقديم مقصودك مع هديه خطوبه .لتمثل نيّه اسبانيا بتشريف حلفاؤنا الجدد |
| Evliliğimi iptal ettirip İspanya ile olan bir ittifakı yok etmek istiyorsun. | Open Subtitles | تريد ان تتلاعب بى كى اقوم بالغاء الزواج وتدمير اتحادى مع اسبانيا |
| İspanya karşılığını fazlasıyla vereceğini söyleyerek isteğini en saygılı şekilde belirtiyor. | Open Subtitles | انه يطلب هذا بكل أحترام لان اسبانيا تطعى الكثير فى المقابل |
| İspanyollar İspanya yolculuğu için bir takım paralı askerler turmuşlar. | Open Subtitles | الاسبان استأجرو فريقا من المرتزقه , لأجل رحلتكِ نحو اسبانيا |
| Tek başına İspanya ile ittifakı sabote ettiğini kraliçene söyle. | Open Subtitles | اخبر ملكتك انك بيد منفرده قمت بتخريب التحالف مع اسبانيا |
| Babam, İspanya'da ki Franco'ya karşı muhalifler için Portekiz'deki Salazar karşıtı muhalifler için Yunanistan'da albayların diktatörlüğüne karşı, Fransa'da bile sahte evraklar hazırladı. | TED | والدي زور الاوراق للمنشقين عن فرانكوا في اسبانيا .. وسالازار في البرتغال و الديكتاتوريين في اليونان وحتى في فرنسا |
| İspanya' nın yüz ölçümüne eşit büyüklükte elli milyon hektar korunmuş alan oluşturuldu. | TED | وانشأ 50 مليون هكتار من المناطق المحمية , وهي منطقة بحجم اسبانيا. |
| Burası İspanya'da bir köpük diskosu, David Alan Harvey tarafından fotoğraflanmış. | TED | وهذه صورة ديسكو الصابون في اسبانيا بواسطة ديفيد آلن هارفي |
| Bir kaç ay evvel İspanya'daydım. ve şimdiye kadarki en iyi foie gras'yı orada tattım. | TED | ذهبت الي اسبانيا منذ بضعة اشهر واكلت افضل فطيرة لكبد الاوز في حياتي |
| Atlar hakkında, Lippinzaner'ler. İspanyol'durlar, Portekizli değil. | Open Subtitles | بخصوص الخيول ، الـ ليبزانيرس أنها من اسبانيا ، و ليس البرتغال |
| İspanyol halkı yardımın yolda olduğunu bilmeli. | Open Subtitles | شعب اسبانيا يجب ان يعرفوا بأن المعونة في طريقها شعب اسبانيا يجب ان يعرفوا بأن المعونة في طريقها |
| İspanyada Condé'nin özel ordusunda savaşmış. | Open Subtitles | وقاتل في جيش البوربن في اسبانيا |
| Geçen hafta, Aspen'de, bu hafta, hapiste mi? | Open Subtitles | الأسبوع الماضي في اسبانيا وهذا الاسبوع في السجن؟ |
| İspanyaya geri dönebiliriz artık. | Open Subtitles | و الان يمكننا العوده الى اسبانيا |
| Gizli iş ilişkileri olan bir Pakistanlı İspanyadaki operasyonun nakit sağlayıcısıydı. | Open Subtitles | باكستان كانت بداية رحلة هذه الأموال الى اسبانيا |
| Prens Edmund İnfanta ile evlenecekmiş. | Open Subtitles | يقولون أن الامير ادموند سيتزوج اميرة اسبانيا |