| En iyi satıcılar haftada en az bir kez gelişim amacıyla aktivite yaparlar. | TED | على الاقل مرة اسبوعيا يقوم أفضل مندوبو المبيعات بممارسة أنشطة تهدف الى تطورهم. |
| Sürekli aynı konuşmalar, aynı düzen, haftada iki kez aynı pozisyonda seks. | Open Subtitles | نفس النقاشات نفس الاعمال و ممارسة الجنس في نفس الوضع مرتين اسبوعيا |
| haftada 200.000 dolarlık iş yapıyordu. | TED | وتلك التجارة التي تعود على مترأسها ب 200000 دولار اسبوعيا |
| Aynı zamanda evlerinden haftalık arama yapan 3 binden fazla gönüllümüz de var. | TED | لدينا أيضاً أكثر من 3000 متطوع يجرون مكالمات ودية اسبوعيا من منازلهم |
| Bir zamanlar aynı cezaevindeydik. her hafta kız kardeşini arardı. | Open Subtitles | عندما كنا سجناء سويا , كان يتصل بأخته اسبوعيا بأستمرار |
| haftada bir veya iki kez. Kimsenin en ufak bir şüphesi yoktu. | Open Subtitles | مرة او مرتين اسبوعيا, ولم يشك بنا احد مطلقا |
| Birlikte haftada 2000 frank kazanıyoruz. Dans ederek. | Open Subtitles | انا و جوزيت معا نربح 2000 فرانك اسبوعيا من الرقص |
| Bunun için laboratuvarıma her biri iki saati geçmemek üzere haftada en az üç kez gelmeniz gerekecek. | Open Subtitles | بالأضافة الى هذا, سوف تحضرون الى المعمل على الأقل ثلاث مرات اسبوعيا ساعتين فى كل مرة |
| Size vereceği sıkıntıdan ötürü haftada bir dolar ödemekten memnnun olurum. | Open Subtitles | سأكون سعيدة جدا ان اعطيك دولارا اسبوعيا لأجل.. ا لأجل اى مشكلة ربما سببها لك |
| - Ne şans! Hayat boyu haftada 3 dolar. | Open Subtitles | يا له من مستقبل ، 3 دولار اسبوعيا مدىالحياة |
| Yeğenim, Hector Enderby'ye, bundan böyle haftada bir gün yerine, her gün gönlünce ava çıkabilmesini sağlamak- böylece düşüp kafasını kırma olasılığını arttırmak için. | Open Subtitles | و ابن اخى,هيكتور ابدرباى, وذلك حتى يستطيع ان يتحمل تكاليف الصيد يوميا بدلا من مرة اسبوعيا وهكذا, ستكون هناك العديد من الفرص لكسر رقبته |
| Karım muayene olmam gerektiğini söylüyor, bu nedenle psikiyatr olarak sizi tanıdığımı söyledim ve buraya haftada bir gelirsem belki bundan kurtulabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | زوجتى تقول لى اننى ينبغى ان الاحظ هذا, لذا قلت لها اننى اعرف اخصائى نفساني وتخيلت اننى استطيع الحضور هنا مرة اسبوعيا, |
| haftada iki defa 20-30 kağıdı sokağa atacak durumda mısın? | Open Subtitles | هل لديك 20 او 30 دولار لفعل هذا مرتين اسبوعيا ؟ |
| haftada 150 dolar ve bunu düşünmek istemiyor musun? | Open Subtitles | ستاخذ 150 دولار اسبوعيا الن يجعلك هذا تفكر في الامر ؟ |
| Bay Bouhan vasiyetinde Bay Glover'a köpeği Patrick'i gezdirmesi için haftada, 15 $ dolar bıraktı. | Open Subtitles | السيد بوين ترك تعليمات في وصيتة أن يستمر مرتب السيد جلوفر خمسة عشر دولار اسبوعيا لتمشية الكلب باتريك |
| Yoksa, Mike adına haftada yüzde beş faiz işlemeye başlar. | Open Subtitles | مع غيرهم.. الفائدة تبدأ من خمس نقاط اسبوعيا |
| haftada 6 gün çalışamam okulum var. | Open Subtitles | حسنا لا استطيع ان اعمل ستة ايام اسبوعيا فأنا اذهب الى المدرسة |
| Çift olarak, haftada birkaç yüz yapabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا تكوين ثنائي نربح منه المئات اسبوعيا فكري في هذا يا روكسي |
| Corwin MadamWong'un Evinde haftalık masaj yaptırıyor. | Open Subtitles | يتلقى كوروين تدليكا اسبوعيا فى دار السيدة وونغ للزهور |
| haftalık 200 dolar, ayrıca bir eşyalı oda. | Open Subtitles | مئتا دولار اسبوعيا والذي سوف يستخدم مع مبلغ المئتي اسبوعيا الخاصة بالمسكن والمأكل |
| Kimberly'nin kasetlerini aylık değil, haftalık değiştirmem gerekiyor. | Open Subtitles | علي ان ابدّل الأشرطة لدى كيمبرلي اسبوعيا لا شهريا |
| her hafta Boston'dan Golden Gate'e gemiler kalkıyor. | Open Subtitles | تبحر القوارب من بوسطن اسبوعيا متجهة الى البوابات الذهبية |