Teknoloji çok çabuk gelişebilir, IBM ise dev bir yatırım yapmıştı. | TED | بإمكان التكنولوجيا التطور بسرعة، وقد استثمرت آي بي أم بشكل كبير. |
Aynı yıl, iş dünyası aynı ülkelere 3,7 trilyon dolar yatırım yaptı. | TED | في نفس السنة، استثمرت الشركات في تلك الدول النامية 3.7 تريليون دولار. |
ABD'de mammogramı dijital hale getirmek için 4 milyar dolar yatırım yapılarak donanım geliştirildi. Peki bu yatırımın karşılığında ne aldık? | TED | وقد استثمرت الولايات المتحدة الامريكية 4 مليار دولار لكي تتحول الى اجهزة الماموغراف الرقمية ومالذي حصلنا عليه من هذا الاستثمار ؟ |
oldukça etkilendiğimi söylemeliyim daphne ye neye yatırdığınızı sordum ve bende bir kaç yüz yatırdım. | Open Subtitles | نعم سأقول هذا,أنا حقاً مذهول لقد سألت دافني عن الأمر و استثمرت عدة مئات |
100.000 pounddan fazla yatırdın, Paul. | Open Subtitles | انت بالفعل استثمرت اكثر من 100,000 جنيه , بول |
Bu ev için çok zaman harcadım. | Open Subtitles | انا استثمرت العديد من الوقت في هذا المنزل. |
Gölgede yetişmiş kahveye yatırım yaparsanız, daha az tatlı püre alır mısınız, ya da kahveyi içmek yerine? | TED | هل ستحصل على حساء غير لذيذ اذا استثمرت في زراعة القهوة بدلاً من شربها؟ |
Norveç fırsatları ve ekonomik hareketliliği olan bir toplum oluşturmak için yatırım yapatı. | TED | استثمرت النرويج لبناء المجتمع مع توفير فرصة وتحريك الاقتصادي. |
Ama Samsung, Kia ve Hyundai gibi şirketlerin çok daha fazla insan için nesneleri çok daha uygun fiyatlı hâle getiren yeniliklere yatırım yapmasıyla Güney Kore en sonunda zengin oldu. | TED | لكن بمجرد أن شركات مثل سامسونغ وكيا وهيونداي استثمرت في الابتكارات على نحوٍ جعل من الاحتياجات في متناول اليد للغالبية العظمى من السكان، صارت كوريا الجنوبية، في نهاية المطاف، دولةً مزدهرة. |
Bu projeye bu yüzden mi milyonlarca dolar yatırım yaptım? | Open Subtitles | هل هذا السبب في أنني قد استثمرت الملايين في هذا المشروع؟ |
Sanırım 60 asırdır iyi yatırım yapmışsın burayı satıp iyi şeyler alabilirsin. | Open Subtitles | أعتقد أنه لو أنك استثمرت أموالك جيدا خلال 60 قرنا يمكنك أن تشترى شيئا جميلا |
Tanrım. yatırım yaptığım plan bu değildi. | Open Subtitles | يا إلهى ليست هذه الخطة التى استثمرت أموالى بها |
Yapma. Sen zaten yatırım yaptın. Şirketteki her şeye. | Open Subtitles | لا يمكن, انك بالفعل استثمرت كل شئ فى هذه الشركة |
Bana yatırım yaptın mı, paranı alırsın, fazlasıyla hem de. | Open Subtitles | لو استثمرت معي فستعود إليك أموالك مضاعفة |
Çok başarılı dolandırıcılar gibi, zarar edeceğinizi bilerek yatırım yaptınız. | Open Subtitles | و مثل محتال ثقة بارع جدا أنت استثمرت في خداعك الخاص |
Bana dün akşam Verdiğin $100,000 rüşveti de aldım, ve kazanmamız için bize yatırdım. | Open Subtitles | لقد نسيت، لقد استثمرت الـ 100 الف التي اعطيتني اياها بالأمس |
Bu projeye 50 milyon dolar yatırdım ve karşılığı paha biçilmez olabilir. | Open Subtitles | لقد استثمرت 50 مليون في هذا المشروع والنتائج يمكن ان تكون غير محسوبة |
Bütün paramı bira işine yatırdım ve Master kartımı Visa kartımla Visamı da Amex kartımla ödüyorum ve çok fazla açıldım. | Open Subtitles | أترى .. لقد استثمرت نقودي لمشروع الجعّة و أنا أدفع ببطاقة الماسترد و الفيزا و سوق الأوراق المالية |
Yani 10.000 doları bu yüzden mi yatırdın? | Open Subtitles | اذا استثمرت 10 الاف دولار لكي نظهر كفريق ؟ |
Neden her şeyi borsaya yatırdın? | Open Subtitles | لماذا استثمرت كل شيء في سوق الأسهم؟ |
- Sana bir sürü vakit ve para harcadım. - Hayal kırıklığın için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد استثمرت الكثير من الوقت والمال قيك |
Efendim, ben bütün yatırımımı o dükkana yapmıştım. | Open Subtitles | سيدي ، لقد استثمرت كل نقودي في المحل |