| Dün gece depoda bulduğumuz cesetlerin birinden mermi parçaları çıkardım. | Open Subtitles | بالامس استخرجت عيار ناري من واحدة من الجثث التي في المستودع |
| Cesedini gizlice kazıp çıkardım ve huzurlu bir yere geri gömdüm. | Open Subtitles | لقد استخرجت جُثتها سراً ودفنتها بمكان ما آمن |
| Göğsünden bir mermi çıkardım ve tüm hatırladığım bölük pörçük bir kaç şey. | Open Subtitles | استخرجت رصاصة من صدرك .. وكلما أتذكره. |
| Obito'dan Bijuu'ları bile çıkartıp onu zayıflatma zahmetinden kurtardın beni. | Open Subtitles | ،فقد استخرجت وحوش البيجو من أوبيتو .موفرًا علي عناء إضعافه |
| Bu iskeletler, 18. ve 19. yüzyıllarda tıka basa dolu olan mezarlardan çıkarılmış. | Open Subtitles | استخرجت هذه الهياكل من مقابر مكتظة خلال القرنين الثامن عشر والتاسع عشر |
| Kötü durumda en iyi sonucu çıkardım. | Open Subtitles | استخرجت شيئا جيدا من وضعية سيئة |
| SIM kartından Martin Devlin'in arama bilgilerini çıkardım. | Open Subtitles | (انا استخرجت بيانات (مارتن ديفيلز ((من كارت الـ((إس.إم.آى "بمعنى شريحة المحمول" |
| Sırtından bir kurşun çıkardım. | Open Subtitles | انا استخرجت طلقة من ظهره |
| Dostlarından birini çıkardım. Ne zaman? | Open Subtitles | أنا استخرجت أحد زملائك |
| İyileşecek. Mermiyi kendim çıkardım. | Open Subtitles | لقد استخرجت الرصاصة بنفسي |
| Karnımdaki küçücük canlıyı, çıkartıp öldürdün. | Open Subtitles | لقد استخرجت من داخلي جنينا كان يتنفس و يركل و قتلته |
| O kalbi çıkartıp eline aldığında düşünmüştüm, bu benim kalbim olabilir. | Open Subtitles | لقد استخرجت القلب ومسكته بيديك وما زلت أتذكر أني تمنيت, "أن يكون هذا قلبي." |
| Aileler sevdiklerinin mezar kiralarını ödeyemeyince ölüler mezarlardan çıkarıldığında toprağın zengin minerallerinden dolayı ölülerin mumyalandığını gördüler. | Open Subtitles | عندما الأسر لا تستطيع أن تدفع رسوم الإيجار على مواقع القبور أحبائهم , استخرجت الموتى, وكشف عن أنهم تعرضوا محنطة ويرجع ذلك إلى المعادن الغنية في الأرض . |