| Kocasını çağırdım, geldi, kasıntı, politik, eli kolu oynayan biriydi. | TED | استدعيت الزوج وأتى مختال وسياسي وحاملاً هاتفاً نقالاً بيده "مستحيل" |
| Polis çağırdım! Geliyorlar. Boşuna uğraşmayın! | Open Subtitles | استدعيت الشرطة، هم في طريقهم، لن تنجح خطتكما. |
| Freddy Riedenschneider'ı aradım. Kağıtları imzalayıp evimi ona devrettim. | Open Subtitles | استدعيت فريدي ريدنشنايدر ووقّعت على أوراق تسليم المنزل له. |
| Madem silah kullanmak istiyordun, bizi neden çağırdın? | Open Subtitles | إن كنت تود استخدام السلاح في المقام الأول، فلماذا استدعيت بقيتنا؟ |
| İskoçya'ya Majestelerine açıklamada bulunmak için çağrıldım. Bana açıklayabilir misiniz... | Open Subtitles | لقد استدعيت الى سكوتلاندا للتفسير لصاحبة الجلالة ، هل لكم أن تفسروا لى |
| Bir cerraha ihtiyacım var, ben de Bailey'e çağrı gönderdim. | Open Subtitles | أحتاج جرّاحًا آخر، لذا استدعيت (بيلي). (بيلي) لا تجري عمليات. |
| Sayın Avukat, sıradaki tanığınızı çağırır mısınız, lütfen? | Open Subtitles | ايها المستشار، هلًا استدعيت شاهدك التالي من فضلك |
| Eğer acınızı paylaşmanız için birisini arıyorsanız korkarım yanlış adamı çağırdınız. | Open Subtitles | إذا كنت تبحث عن تعاطف, أخشى إنّك قد استدعيت الرجل الخطأ. |
| Haklı. Seni bulamayınca endişelenip doktor çağırdım. | Open Subtitles | انها على مايرام ,تعصبت كثيرا عندما لم أجدك ,لذا استدعيت الطبيب |
| 20 dakika önce taksi çağırdım ama... | Open Subtitles | لقد استدعيت سيارة أجرة منذ عشرين دقيقة،لكن.. |
| Mr. Hagen'ın durumuyla ilgilenmesi için Campbell' çağırdım. | Open Subtitles | استدعيت دكتوره كامبل لتتعامل مع مرض السيد هاغن |
| Sorun yaşadığınızı duyduğum için ikinizi birden çağırdım. | Open Subtitles | لقد استدعيت كلاكما لأنني سمعت أنكما تفتعلان المشكلات |
| Ablanı aradım. Onu verandada beklemeni söyledi. | Open Subtitles | لقد استدعيت أختك، وقالت أن تنتظريها على العتبة |
| Çalışır durumda arabası olan tanıdığım tek kişiyi aradım; | Open Subtitles | استدعيت الشخص الوحيد الذي أعرف الذي لديه واحدة تعمل بالفعل |
| Lanet Japonlarla yaptığımız bir toplantı. Avukatları aradım. | Open Subtitles | في بعض الاجتماعات مع اليابانيين لقد استدعيت المحامين |
| Bana ulaşmak için Pazuzu'yu çağırdın. | Open Subtitles | استدعيت بزوزو لتصل لى |
| O "şeyi" oraya sahiden çağırdın mı? | Open Subtitles | هل استدعيت حقا ذلك "الشيء" هناك ؟ |
| Dışarı çıkacaktık, yazıcıya sığmayan bir ekran haberi için çağrıldım. | Open Subtitles | فيما أنا استدعيت للعمل... على تنسيق الأخبار التي لا تنشر |
| Bana çağrı geldi. Gitmem gerek. | Open Subtitles | لقد استدعيت لابد أن أَذْهبُ |
| Onu çağırır mısın? | Open Subtitles | . . هلا استدعيت |
| Katil iblisi neden çağırdınız? | Open Subtitles | سامحني.أنا فقط أريد أن أفهم لماذا استدعيت القامع؟ |
| O zaman hemen harekete geçmeliyiz. Federalleri aradın mı? | Open Subtitles | اللعنة , يجب أن نتحرك هل استدعيت الفيدراليين؟ |
| Sizi buraya çağırttım çünkü görünen o ki Lagertha'yla birlikte hüküm süreceğimizi ilan ettiğimde bir hata yapmışım. | Open Subtitles | لقد استدعيت لك هنا لأنه يبدو بأنني ارتكبت خطأ، عندما أعلنت أن Lagertha وأنا سيحكم معا. |
| Saçmalık. Taksi çağırıyorum. Hepiniz taksiyle gidersiniz. | Open Subtitles | كلا لقد استدعيت سيارة أجرة ستسقلونها كلكم |
| Beni işe çağırdılar ama beş dakika sürmez. | Open Subtitles | اسمع , لقد استدعيت الى العمل لكن هذا سيستغرق بضع دقائق فقط |