| Bu benim ilk ev sahipliği deneyimimdi ve bakış açımı tamamıyla değiştirdi. | TED | كانت هذه أول تجربة استضافة أقوم بها، وقد غيّرت وجهة نظري تمامًا. |
| Bu gece mesleki kariyerimin en önemli partisine ev sahipliği etmek zorundayım. | Open Subtitles | اسمع ,يجب على استضافة اهم حدث فى حياتى المهنية الليلة. |
| Tam şimdi, sen de buradayken, kitap kulübümde ev sahipliği yapmama yardım edebilirsin. | Open Subtitles | الآن ، بينما أنت هنا يمكنك أن تساعد في استضافة نادي الكتاب |
| Tek istediğim, bir tane daha göğüs göğse mücadeleye ev sahipliği yapın ve bu sefer bizi davet edecek cesareti de gösterin. | Open Subtitles | كل مااقوله هو سيكون من اللطف اذا اردت استضافة مناوشة اخرى |
| Web sayfasının sunucusu ülke dışında bir yerde ve blog'un güncellemelerini internet kafeden yapıyor. | Open Subtitles | شركة استضافة الموقع خارج الدولة ويحدث أطروحاته من مقاهي الانترنت |
| Ama yine de kızyurdunun yarın akşamki olayına ev sahipliği yapabilir misin diye sormaya geldim. | Open Subtitles | حاليا, ولكنني أريد أن أعرف ما إذا كان بإمكانك استضافة هذا الحفل لأخويتي مساء الغد. |
| Neden bu şeye ev sahipliği yapmayı kabul ettiğini ve neden kendi çarşaflarını getirmeyeceklerini hâlâ anlayamıyorum. | Open Subtitles | مازلت لا أفهمك واقفت على استضافة هذا لكن لماذا لا يحضرون ملابسهم ؟ |
| Shogun'un turnuvasına ev sahipliği yapmak babam için büyük bir onur. | Open Subtitles | استضافة بطولة الشوغون هي شرف عظيم لوالدي |
| Ve dünaın sekizinci harikasına ev sahipliği yaptığına inanan kuzenim. | Open Subtitles | وابن عمه, الذي يعتقد استضافة الأعجوبة الثامنة في العالم. |
| Öyleyse böylesine saygıdeğer konuklara ev sahipliği yapmak bir onurdur. | Open Subtitles | إذن فإن استضافة ضيوف بمكانتكم المرموقة شرف لي. |
| Frank Son'a bu harika etkinliğe ev sahipliği yaptıkları için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا لك وشكرا لك لفرانك والابن استضافة هذا الحدث المدهش |
| Ben de o oyuncakları yapıyorum ve de "Bu dünya senin gösterine ev sahipliği yapacağını düşündüğün yere benziyor mu?" | TED | وأصنعُ تلك الألعاب الرائعة، وأقول: "هل هذا العالم يشبه العالم الذي تعتقدون بأن يكون المكان حيث نستطيع استضافة عرضكم؟" |
| Aile reisi sensin. Eğlenceye sen ev sahipliği yapmalısın. Yoksa hiçbir anlamı kalmaz. | Open Subtitles | أنت كبيرنا، عليك استضافة الاحتفاليات |
| Tarihi Beyaz Saray düğününe ev sahipliği yapmak | Open Subtitles | استضافة زفاف تاريخي في البيت البيض |
| Arkadaşlarını davet edemiyor, çünkü bir şempanze doğum günü partisinde palyaçoya saldırdı. | Open Subtitles | .. لا يمكنها استضافة الناس لأن قرداً .. ضرب مهرّجاً في حفلة عيد ميلادها |
| Sence Meclis saldırısından bu kadar kısa süre sonra davet vermem kötü mü oldu? | Open Subtitles | أنتِ أتعتقدين أنني قد أكون مخطئا في استضافة عشاء بهذة السرعة بعد هجوم الكابيتول؟ |
| Sence Meclis saldırısından bu kadar kısa süre sonra davet vermem kötü mü oldu? | Open Subtitles | أنتِ أتعتقدين أنني قد أكون مخطئا في استضافة عشاء بهذة السرعة بعد هجوم الكابيتول؟ |
| GoDaddy adlı alan adı sunucusu, SOPA'ya destek verenler kervanına katılınca onbinlerce müşterisi protesto amacıyla başka servislere geçer. | Open Subtitles | عندما أعلن موقع استضافة أسماء النطاقات Go Daddy دعمه مشروع القانون نَقَلَ عشرات ألوف المستخدمين أسماء نطاقاتهم عنه احتجاجا |
| Ve Orta Ohio'nun bir numaralı korku filmi sunucusu... | Open Subtitles | (سيد (هارل بيندروف أكثر أفلام الرعب استضافة [في [أوهايو |