| Altı saat boyunca seninle baş başa kalma fırsatı çıkınca bunu kullandım. | Open Subtitles | او مهما تسمى لذلك عندما رأيت فرصت اصطحابك استغليتها |
| Tanrıdan bir hediye olarak kabul ettiğim kızı... kendi çıkarımda kullandım. | Open Subtitles | الفتاه التي تزوجت و قبلتها كهديه من الله استغليتها في اعمالي انا استحق اللعنه |
| Sizi buraya getirmek için onu kullandım. | Open Subtitles | لقد استغليتها لجذبك إلى هُنا |
| Eline geçen fırsatı kullandın diye düşünüyorum. | Open Subtitles | ،يعيشون بمفردهم حديثاً خارج تسويات كبيرة أعتقد انك رأيت فرصة و استغليتها |
| Bak, onu beni elde etmek için kullandın, değil mi? | Open Subtitles | لقد استغليتها للوصول لي |
| Onu kullandın. | Open Subtitles | انت استغليتها. |