"استقيل" - Translation from Arabic to Turkish

• İstifa
• Bırakıyorum
• istifa ediyorum
• bırakmadım
• işi bıraktığımı

Yapabileceğimiz tek şey var. Ben istifa ederim ve çıkarız.
دعينا نفعل شيئا واحدا انا سوف استقيل ثم سأذهب معكي

Öncelikle benden istifa etmemi istemek bir tür kötü yönetimdir.
هذا نوع الادارة السيئة الذي جعلني استقيل من البداية معه

Evet, komutanım. Ayrıca kamp komutanlığından da istifa etmeyeceğim.
ولن استقيل ابدًا من وظيفتي كقائد لهذا المخيم

Buraya kadar. Bu birimde çok fazla yolsuzluk var. İşi Bırakıyorum.
طفح الكيل ، يوجد الكثير من الفساد بالشرطة ، أنا استقيل

Gerçek arkadaş bunu yapmazdı. Çok kötüsün ve istifa ediyorum.
الصديق الحقيقي لن يفعل ذلك، انت احمق، وانا استقيل

Biliyor musun? Şu ofise kayıp istifa edeceğim!
اتعرف سوف اذهب الى مكتب المدير الان و استقيل

Başkanın isteğine göre hizmet ettiğimden yapılması gereken tek şey istifa etmek.
ومنذ أنني أعمل حسب هوى الرئيس فمن الصحيح فقط أن استقيل

İşimden istifa etmemi, hiçbir şey söylememi istedi.
قال لي ان استقيل من عملي والا أقول اي شيء

- Sanırım istifa etsem iyi olacak hanımefendi.
ربي أنا أطلب تفسير أنا اعتقد إني من المفضل أن استقيل

Lütfen istifa edin." (Kahkaha) "Neden? Çünkü gelişmemize izin vermiyorsunuz.
من فضلك استقيل (ضحك) "لماذا؟ لأنك لا تدعنا نقوم بالتطوير

İşimden istifa etmem gerekecek.
.. حسناً , سوف سوف .استقيل من العمل

Bu yüzden papazlıktan istifa ediyorum.
لذلك انا استقيل من منصب القس الخاص

Kendimi nasıl hissediyorum dersin? İstifa et. Haydi.
اريدك ان تشعر بما اشعر به استقيل هيا

Gittim patronumun ofisine ve dedimki, "Baba, istifa ediyorum."
لذا دخلت مكتب رئيسي وقلت، "أبّي، انا استقيل"

Beni aşağılayıp istifa etmemi?
اليس كذلك ؟ لكي تذلني وتجعلني استقيل ؟

Sana buraya geldiğimden beri söylemek istediğim bir şey var. Bırakıyorum.
هناك شيء ما أود قوله منذ اليوم الأول لي في العمل هنا استقيل

Şimdi söyle o Kolski'ye tatilini kendi yapsın Kahrolası işi Bırakıyorum!
لهذا اخبر ان يحافظ على اجازته المدفوعة لاني سوف استقيل

Cinsel sebepler dolayısıyla, bu işi Bırakıyorum.
انا سوف استقيل من هذا العمل وذلك لإسباب جنسية

Bana bırakmamamı söyledin, ben de bırakmadım.
اخبرتيني بأن لا استقيل ولم استقيل

Oraya gitmemin tek sebebi Calvin'e yüz yüze işi bıraktığımı söylemek.
السبب الوحيد للذهاب .انني اريد ان اقول لكالفن انني استقيل