| Olay yerinde bulduğunuz kan miktarına rağmen, ölüm nedeni kan kaybı değil. | Open Subtitles | وعلى الرغم من كمية الدم هل وجدت في مكان الحادث، الدفع عندالتسليم لم يكن استنزاف. |
| Her yaptığımı danışmana açıklamak zaman kaybı olmaya başladı. | Open Subtitles | بات من استنزاف الوقت أن أفسّر تصرّفاتي للمستشار |
| Gerçek ölüm sebebi, iç kanamadan kaynaklı kan kaybı. | Open Subtitles | على الطول الحالى لا السبب الفعلى للوفاه كان استنزاف |
| Yani bu bir yıpratma savaşı. | Open Subtitles | حتى توافق على السماح لي بعيش حياتي الخاصة إذاً هي حرب استنزاف |
| Şu noktada bu bir yıpratma savaşı. | Open Subtitles | في هذه اللحظة، تحولت الحرب إلى حرب استنزاف |
| Sanki katil, kanını bir yere akıtmaya çalışmış. | Open Subtitles | كأن الشىء الذي قتله كان يريد استنزاف دمه |
| Ya Valerie Castillo'yu öldüren kişi tıpkı Buz Kamyonlu Katil gibi onun kanını akıtmaya çalıştı ama nasıl yapılacağını bilemediyse? | Open Subtitles | ماذا لو كان الشخص الذي قتل (فاليري كاستيلو) يحاول استنزاف دمها مثل قاتل شاحنة الثلج -ولكنه لم يعرف كيف؟ |
| Bu nesneyle delinen şah damarı sebebiyle oluşan aşırı kan kaybı. | Open Subtitles | استنزاف المتفجرات من الشريان السباتي، ثقب هذا. |
| Bu nesneyle delinen şah damarı sebebiyle oluşan aşırı kan kaybı. | Open Subtitles | استنزاف ناسفة من الشريان السباتي، ثقب بواسطة هذا. |
| Ölüm nedeni kan kaybı. | Open Subtitles | كان سبب الوفاة استنزاف. |
| Bu bir yıpratma savaşına döndü. | Open Subtitles | لقد تحولت المعركة إلى معركة استنزاف |
| Bu bir yıpratma harbine dönüşemez. | Open Subtitles | يجب ألّا يتحوّل الأمر إلى حرب استنزاف |
| Bu bir tür yıpratma savaşıydı. | Open Subtitles | لقد كانت معركة استنزاف للخصم |