| Bir sabah uyandım, annem ağlıyordu. Onu bir daha hiç görmedim. | Open Subtitles | استيقضت يوما ما ووجدت امي تبكي لم اره من بعد ذلك |
| Yatağa evli ve mutlu bir adam olarak girdim ve bir canavar olarak uyandım. | Open Subtitles | ذهبت إلى السرير و سعيد كأي رجل متزوج و انا استيقضت واصبحت وحش |
| Eşimi kaybettim kızlarımı kaybettim burada tek başına uyandım. | Open Subtitles | لقد خسرتُ حياتي ابنتي و استيقضت هنا وحيداً |
| Şey, bu sabah uyandığımda Philadelphia'ya uçacağımı düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم اكن اتوقع بأنني سوف اذهب إلى فيلادلفيا اليوم عندما استيقضت من النوم |
| Devasa bir jelibon yiyordum ve uyandığımda yastığım yoktu. | Open Subtitles | اني قد اكلت مارشملو كبيرة وعندما استيقضت وسادتي قد اختفت |
| Sabah uyanmış ve kocası henüz eve gelmemiş. | Open Subtitles | و هي استيقضت هذا الصباح و لم يكن فد عاد بعد |
| Gecenin bir yarısı uyandın sopanı aldın ve ormana gittin. | Open Subtitles | اذن استيقضت في منتصف الليل واخذت فأسك المقدس, واتجهت نحو الغابة |
| Galiba uyandı. | Open Subtitles | اضن انها استيقضت من سبات عميق. |
| Doğı yapacağım uçuş için erken kalktım, 3:30 civarında. | Open Subtitles | استيقضت ذات صباح لرحله للجانب الشرقي قرابه الساعه والثالثه والنصف |
| Tek hatırladığım patlamadan iki hafta sonra Grozny hastanesinde uyandığım. | Open Subtitles | كل ما اتذكره هو اني استيقضت في مستشفى في جروزني اسبوعان بعد الأنفجار |
| Sonra buradan çok da uzak olmayan bir yerde, nehrin kıyısında uyandım. | Open Subtitles | استيقضت على النهر في مكان ليس بعيداً للغاية |
| Aslında sadece, bu sabah uyandım ve burada olduğum için gerçekten mutlu hissettim kendimi. | Open Subtitles | حسناً , لقد استيقضت اليوم وأحسست , بأنني سعيد جداً لوجودي هنا |
| Bir saniye, aşağıda koridorda dolanıyordum ve "Flash"la yarış yapsanız geçebilir misiniz diye hayal ediyordum bir uyandım ki numune odasının zemininde yatıyorum. | Open Subtitles | متسائلة اذا كنت قد تسبقين البرق في سباق ثم بعدها استيقضت على ارضية غرفة العينات |
| Buradan yüzlerce kilometre uzaktaki o odada uyandım ve bir şeylerin ters gittiğini biliyordum. | Open Subtitles | استيقضت بغرفة تبعد اكثر من 100 ميل من هناا .. وعلمت انك هناك شيء ماا خطااء |
| Dün gece kâbus görerek uyandım o insanların hepsini ben öldürüyordum. | Open Subtitles | ليلة البارحه، استيقضت من كابوس رأيت فيه اني قتلت كل هؤلاء الناس |
| Çürümüş Viktorya tarzı bir evde üç kokuşmuş herifle uyandım bir gün. | Open Subtitles | استيقضت يوم من الايام بأرضيه متعفنه مع ثلاث رجال لهم رائحة |
| Nehir Dünyası'nda uyandığımda her şey çok karmaşıktı. | Open Subtitles | عندما استيقضت هنا في عالم التدفق كان الوضع جنونياً |
| Bu sabah uyandığımda kötü hissettim, özür dilemeye geldim. | Open Subtitles | لقد استيقضت هذا الصباح وقد شعرت باستياء ثم اتيت للاعتذار |
| Bu sabah uyandığımda ve kendimi oldukça tükenmiş hissettim. | Open Subtitles | حسنا, لقد استيقضت هذا الصباح واشعر جدا بالتعب |
| Anna çırılçıplaktı. Bir şekilde uyanmış olmalıydı. | Open Subtitles | يبدوا انها استيقضت او شيء من هذا القبيل |
| Bir şekilde uyanmış olmalıydı. | Open Subtitles | يبدوا انها استيقضت او شيء من هذا القبيل |
| - Arabada mı uyandın? | Open Subtitles | . هل استيقضت بالشاحنة ؟ |
| Millet, Nami uyandı! | Open Subtitles | يا رفاق ، لقد استيقضت نامي |
| - Bak, tatlım. Çok erken kalktım ve iş gerçekten çok üzün sürdü. | Open Subtitles | لقد استيقضت مبكره وقضيت يوما طويلاً بالعمل |
| Şortumun içinde Cadburry Yumurtası* erimiş halde uyandığım zaman mıydı? | Open Subtitles | استيقظت منذ ذلك الوقت هل هو اليوم الذي استيقضت فيه مع بيض كادبوري ذائبأً في سروالي القصير |