| "Bugün rüyamda, sen özgür olduğunda hayatın nasıl olacağını görerek uyandım. | Open Subtitles | استيقظتُ اليَوم أحلمُ بما ستكونُ عليهِ الحياة عِندما تَخرُج |
| gerçekten mutlu, sonra uyandım... onun öldüğü şu kabüsa.. | Open Subtitles | كنّا سعيدين للغاية ومن ثم استيقظتُ في هذا الكابوس حيث ماتت |
| Her neyse, çok yüksek bir ateşle uyandım o kadar yüksekti ki titriyordum... | Open Subtitles | بكل الأحوال، استيقظتُ بحرارة عالية جداً كانت عالية وكنتُ أرجف ما كنتُ لأستطيع حمل كوبٍ من الماء |
| Gecenin bir yarısı uyandığımda çok korktum. Yargıç yatağın kenarına oturmuş. | Open Subtitles | ثم وفي منتصف الليل، استيقظتُ فوجدته واقفًا بجوار سريرنا |
| Sabah uyandığımda bunu yapacağım aklımın ucundan bile geçmemişti. | Open Subtitles | ليس هذا أول ما خطر ببالي عندما استيقظتُ هذا الصباح |
| Sonra tek bildiğim, arka koltukta uyandığım. | Open Subtitles | لم أعي شيئاً بعد ذالك غير أني استيقظتُ في المقعد الخلفي |
| Yeni uyandım ve kahvenin ve jambonun kokusunu aldım! | Open Subtitles | استيقظتُ للتو، وشممتُ حرفياً رائحة القهوة ولحم الخنزير المقدد. |
| Keşke bu konuda size yardım edebilseydim ama orada uyudum ve burada uyandım. | Open Subtitles | ليتني أستطيع مساعدتك في ذلك لكنني غفوتُ هناك و استيقظتُ هنا |
| Sonra da hastanede uyandım. Sen ölmüştün. Herkes ölmüştü. | Open Subtitles | ثم استيقظتُ في المشفى كنتِ ميتة، الجميع كان قد مات |
| Bu sabah uyandım ve ikimizin de arabası yoktu. | Open Subtitles | استيقظتُ هذا الصباح، وكان هُو وسيّارتي قد اختفيا. |
| Ama bu sabah uyandım ve neden bu kadar üzüldüğümü sorguladım. | Open Subtitles | ولكن عندما استيقظتُ هذا الصّباح تيقّنتُ : "لماذا أنا مستاء هكذا"؟ |
| Uçurumdan atladıktan sonra çocuk parkında uyandım. | Open Subtitles | عندما ألقيتُ بنفسي من الجُرف، استيقظتُ في ملعب أطفال. |
| Sanki bir gün uyandım ve birdenbire kötü adam oluvermiştim. | Open Subtitles | وكأنّي استيقظتُ يوماً ما، وفجأةً أصبحتُ المرء الدنيء. |
| * Bir gün uyandım ve uçabiliyordum * * Evet, biliyorum * | Open Subtitles | ♪ استيقظتُ يوماً ما وإذا بي أستطيع التحليق♪ |
| Geçen gece uyandığımda, ve hemşirenin oda arkadaşıma iğne yaptığını gördüm. | Open Subtitles | استيقظتُ مساء البارحة و شاهدتُ الممرضة تحقن زميلتي بالغرفة |
| Birkaç hafta sonra bir sabah uyandığımda yanımda bir domuz kafası duruyordu. | Open Subtitles | ثمّ استيقظتُ ذات صباح بعد عدّة أسابيع و وجدتُ رأس خنزير موضوع بجانبي |
| Hastanede uyandığımda kimse arabadan nasıl çıktığımı anlayamamıştı. | Open Subtitles | حين استيقظتُ في المستشفى لم يستطع أحد معرفة كيفية خروجي من السيارة |
| Sabah uyandığımda seni aramak istedim ama uzun zamandır konuşmamıştık. | Open Subtitles | عندما استيقظتُ صباح ذلك اليوم أردتُ الإتّصال بكَ فحسب ولكننا لم نتحدّث منذ فترة طويلة |
| Bir sabah uyandığımda karım çoktan evden ayrılmıştı. Boş bir evde yalnız kalmak ne demektir az çok bilirim. | Open Subtitles | استيقظتُ ذاتَ صباح، و كانت زوجتي قد رحلت أعلمُ بعضَ الشيء عن البقاء وحيدة في بيتٍ خالٍ |
| Fakat gece yarısı uyandığımda yatakta değildi. | Open Subtitles | لكن حين استيقظتُ فى منتصف الليل، كان قد مضى |
| Sonrasında tek hatırladığım bir otel odasında uyandığım. Ama aynı otel değildi. | Open Subtitles | وفجأةً استيقظتُ بغرفة أخرى وفندق آخر. |
| İşemeye kalktım, inleme sesleri duydum. | Open Subtitles | ماذا يحدثُ هنا؟ استيقظتُ لأتبوّل وسمعتُ أنيناً. |