| Hayret ve gizem şununla ilgili ki hepimiz bu sabah uyandık ve ona yeniden sahip olduk şuurlu zihinlerimize inanılmaz biçimde dönüşüne. | TED | التساؤل في الحقيقة اننا جميعا قد استيقظنا في هذا الصباح ومعنا كذلك عودة عقلنا الواعي الرائع |
| Birden başladı. Bir sabah uyandık ve etraftaydılar. | Open Subtitles | لقد حدث فحسب، استيقظنا ذات صباح فوجدناهم |
| 13 yıl sonra bir sabah uyandık ve baktık ki duygular bitmiş. | Open Subtitles | استيقظنا ذات يوم بعد 13 سنة و المشاعر قد اختفت |
| Pasaportu var mı? Bilmiyorum. uyandığımızda gitmişti. | Open Subtitles | لا أدري، كان قد رحل عندما استيقظنا صباح اليوم |
| Yeni Uyandığımız halde dışarısı neden karanlık? | Open Subtitles | ولم أصبح المكان مظلماً في الخارج وقد استيقظنا لتونا؟ |
| Ertesi sabah kalktık dışarı çıktık ve uyuduğumuz yerin 10 metre ötesinde Büyük Kanyon vardı. | Open Subtitles | في الصباح التالي استيقظنا ذهبنا للخارج.. والوادي الكبير على بعد 10 ياردات من حيث نمنا |
| Neredesiniz çocuklar? Bilmiyorum! Şehirde pis bir odada uyandık... | Open Subtitles | لا أعرف، لقد استيقظنا بغرفة لعينة في مدينة ما |
| Ben sadece... En son ne zaman birlikte uyandık, hatırlamıyorum. | Open Subtitles | كلُّ ما بالأمر، أنّي لا أتذكّر آخر مرّةٍ استيقظنا فيها معاً. |
| Bizde tıpkı senin gibi uyandık. Kim olduğumuzu ya da buraya neden geldiğimizi bilmeyerek. | Open Subtitles | جميعُنا استيقظنا مثلك تمامًا، بلا إدراك لهويّاتنا أو كيفيّة وصولنا هنا. |
| Hepimiz senin gibi kim olduğumuzu ve buraya nasıl geldiğimizi bilmeyerek uyandık. | Open Subtitles | {\fnArabic Typesetting}جميعُنا استيقظنا مثلك تمامًا، بلا إدراك لهويّاتنا أو كيفيّة وصولنا هنا. |
| Artık Kurtarıcı olmasına gerek yok, biz uyandık. | Open Subtitles | لا، لا داعي لتصبح مخلّصة بعد الآن، فقد استيقظنا |
| Bizi dışarıda tutamaz. Yani, biz bu sabah Rusyada mı uyandık? | Open Subtitles | ... انا اعني هل استيقظنا في روسيا هذا الصباح ؟ |
| Bir sabah uyandık, duş aldık kahvaltı yaparken, dedi ki: | Open Subtitles | يوماً ما استيقظنا صباحاً و أخذنا حمامنا المعتاد و عند الفطور قالت لي ".. أحمد" |
| Sabah uyandığımızda arabamız evin önünde olsa ne güzel olurdu. | Open Subtitles | ألن يكون عظيما إذا استيقظنا غداً و سيارتنا عرفت طريقها للعودة للمنزل ؟ |
| Çünkü sabah uyandığımızda Lexi gitmişti. | Open Subtitles | لأنه عندما استيقظنا هذا الصباح كانت قد ذهبت |
| uyandığımızda bir grup yabancıydık. | Open Subtitles | فحين استيقظنا كنّا مجرد شرذمة من الغرباء. |
| Bu Uyandığımız gün. | Open Subtitles | هذا هو اليوم الذي استيقظنا فيه |
| Uyandığımız zaman "Kemerini unutma."dedin. | Open Subtitles | حين استيقظنا قلتَ لي: "لا تنسي حزامك" |
| Sabah çok erken kalktık ya ondan. | Open Subtitles | لأننا استيقظنا مبكرا جدا |
| Yeni kalktık, tamam mı? | Open Subtitles | للتو استيقظنا من النوم حسنًا؟ |
| Her sabah erken uyanırız, fabrikaya gidip bütün gün çok sıkı çalışırız. | Open Subtitles | كل يوم استيقظنا في الصباح الباكر، نذهب إلى المصنع، ونحن نعمل بجد للغاية كل يوم. |
| Biz 7'de uyanmıştık. Bu demek oluyor ki katilin kimse fark etmeden cesedi bırakması için 3 saatlik zamanı vardı. | Open Subtitles | على أيّ حال، عادة تصل الجريدة الساعة الرابعة، ولقد استيقظنا الساعة السابعة. |