"اسطبل" - Translation from Arabic to Turkish

• ahır
• seyis
• ahıra
• Ahırda
• ahırı
• kreşi
• tezeğin
• locası

Abby, Dom'un çorabında saman çöpü bulmuştu. Arkada bir ahır var.
حسنا آبي وجدت قطعة من القش في جورب دورن ويوجد هنا اسطبل

Atlarla ilgili çok şey biliyorum ve ahır yönetebilirim.
أنا أعرف الكثير عن الخيول وأستطيع إدارة اسطبل

Aslında, son seyis yamağının beynini dağıtmıştı.
حسناً , في الحقيقة هي ركلت أخر عامل اسطبل

Ambarı uygun bir ahıra dönüştürebiliriz.
بإمكانها أن تأخذ السقيفة, وتجعلها اسطبل يليق بالمهرة

Çünkü bunu becerebilirseniz, size söz veriyor, her Ahırda bir at, her kazanda bir tavuk olacak.
عندما تفعلوا ذلك هى تعدكم ان يكون هناك حصان بكل اسطبل دجاجة فى كل طبق

Fakat bu sefer, uzun zamandır temizlenmemiş bir ahırı hayvan pisliğinden temizlemesi gerekiyordu.
ولكن هذا التحدى ليس إلا تنظيف اسطبل من الروث حيث لم يتم تنظيفه منذ سنين

Bonnie'nin hatıra kreşi, satış takımına açılması gerek artık.
اظن ان اسطبل (بونى) يحتاج إلى فرع لمبيعات الفريق

Samanın, tezeğin içinde kalmak için konakta kalma teklifini geri mi çevirdi?
لا تقبل بـ"فيلا" من أجل اسطبل كهذا؟

ahır veya oda arıyor musunuz? Banyo yapmak ister misiniz?
اتريد اسطبل ام غرفة هل تريد الاستحمام

Bir ahır veya oda lazım mı? Duş almak ister misiniz?
اتريد اسطبل ام غرفة هل تريد الاستحمام

Civardaki ahırları aradım. Buranın 14 km kuzeyindeki bir ahır 2 gün önce dört kayıp atını ihbar etmiş.
اتصلتُ بالإسطبلات المحليّة، وثمّة اسطبل يبعد ميلاً شمالاً...

Dövüşmeyi hiçbir zaman öğrenmeyecek çünkü basit bir seyis.
حسنُ ، هو لن يتعلم كيفية القتال لانه فتى اسطبل

Atları severim. Belki de seyis olabilirim.
احب الخيل، ربما اصبح صبي اسطبل

Topal bir seyis çocuğun sırtına dövme yapılmış.
كانت موشومة بالعكس على فتى اسطبل أعرج.

- O villa değil. - Onu ahıra dönüştürmeyi düşünüyoruz.
نخطط أن نحوله الى اسطبل.

Orada Prensesi, "Ben Woodson" adıyla ahıra yerleştireceksin.
سوف تأخد الأميره. وستضعها فى اسطبل بأسم (بن واطسون).

Ahırda doğan herkese de at demiyoruz.
ليس كل من يولد في اسطبل يعتقد أنه حصان

Ahırda çalışmıştım, atlara bakıyordum.
, لقد عملت في اسطبل كنت فتى اسطبل

Beyaz bir adamdı, kendi dükkanı vardı bir ahırı ve oteli vardı.
كان أبيضاً، يملك متجر، اسطبل ونزل

Augean, ahırı halledebiliyorsa--
هممممم، هاه، إذا كان هناك اسطبل قذر...

Bonnie'nin bakıcı kreşi hizmete girmiş durumda.
اسطبل (بونى) لجلاسة الاطفال فُتِح للعمل

"Operada locası, yarış atları muhteşem tabloları... ..ve kendi bağları var."
"لديه منصة خاصة في الأوبرا، اسطبل للسباق، لوحات فنية رائعة ومزارع كروم خاصة به"