| Böldüğüm için özür dilerim, ama öğle aram bir saat önceydi. | Open Subtitles | اسفة على المقاطعة ايها الطبيب لكن فرصة الغذاء كانت منذ ساعة |
| Bana karşı şefkatli olduğun için teşekkür ederim. Seni bu belaya soktuğum için özür dilerim. | Open Subtitles | شكراً على تعاطفك معي اسفة على وضعكم بهذا |
| Ve üzerine o kadar geldiğin için özür dilerim. | Open Subtitles | و انا حقا اسفة على الطريقة التى تصرفت بها |
| Rahatsız ettiğim için üzgünüm, efendim, fakat ateş açıldığı ihbarını aldık. | Open Subtitles | اسفة على الازعاج سيدي لكن هناك تحذير عن سماع طلقات نارية |
| Böyle erken saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm Bay Newland ama sizi görmem gerekiyordu. | Open Subtitles | اسفة على ازعاجك مبكرا هكذا يا سيد نيولاند ولكن, كان يجب ان اراك. |
| Geç kaldığım için kusura bakmayın. Yeni bebek bakıcısı geldi ve sürpriz! Aşırı şişman bir şeydi. | Open Subtitles | اسفة على التأخير , جليسة الأطفال الجديدة جائت واحزروا المفاجأة , انها سمينة للغاية |
| Partiyi böldüğüm için özür dilerim ama söyleyecek çok önemli şeylerim var. | Open Subtitles | اسفة على افساد جو الحفل عليكم لكن أعتقد بأنه لدي شيئاً مهماً لأقوله |
| Bir şey söylemeye geldim. Kahve içerken öyle bırakıp gittiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اردت القول فقط اننى اسفة على الهروب من المقهى |
| Böldüğüm için özür dilerim kızlar. Siz yunus olmaya devam edin. | Open Subtitles | اسفة على المقاطعة يا فتيات تابعوا مع الدولفين |
| Söylediğim o şeyler için özür dilerim. | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا؟ انا اسفة على ما قلته |
| Sana o kadar kötü davrandığım için özür dilerim. Bunu hak etmiyorsun. | Open Subtitles | انا اسفة على مامضى انك لم تكن تستحق ذلك |
| Rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama iki saniyenizi bana verebilirseniz sevgili dostum Vincent Rizzo ile ilgili. Bugün ilk seçmesine katıldı. Bir Martin Scorsese filmi için. | Open Subtitles | انا اسفة على الازعاج ولكني فقط اريد ان اخبركم عن صديقي فنسنت هنا والذي ذهب الى مقابلته الاولى اليوم في فيلم لمارتن سكوسيزي |
| Mike seni buna zorladığım için özür dilerim. | Open Subtitles | مايك اسفة على احضارك الى هنا معي |
| Yani, sahnede dediklerim için özür dilerim. | Open Subtitles | اسفة . على ما قلتة على المسرح. |
| Küfrettiğim için üzgünüm tüm parayı bu herifin yollardan çekilmesiyle... | Open Subtitles | انا اسفة على القسم لكن انت يجب ان تكوني راغبة للمتاجرة في كل المال |
| Rahatsız ettiğim için üzgünüm ama kaybolduk. | Open Subtitles | انا اسفة على ازعاجك نحن تائهين |
| Oyun vaktini böldüğüm için üzgünüm, aksi. | Open Subtitles | اسفة على مقاطعة وقت لعبك ايها النكد |
| Yemek geciktiği için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة على التأخير في تجهيز الغداء |
| Arkadaşınla aranda tartışmaya sebep olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | انا اسفة على ما حدث بينك و بين صديقك |
| Bay Jackson, canınızı sıktığımız için üzgünüm. | Open Subtitles | سيد جاكسون انا اسفة على إلإزعاج |
| - Sizi rahatsız ettiğim için kusura bakmayın. - Benim için zevkti. | Open Subtitles | اسفة على ازعاجى لك لا تقولى هذا |