"اسمعها" - Translation from Arabic to Turkish

• duymak
• duyuyorum
• dinlemek
• duymadım
• duyduğum
• duyabiliyorum
• dinle
• duymam

Haberleri bazı kelimelerin bir araya gelmesini duymak için dinledim ama gelmediler.
تابعت نشرات الاخبار من اجل عبارة معينة و لكنى لم اسمعها ابدا

Bilmiyorum ama abiciğimiz, benim de duymak istediğim şeyler duyuyor.
لا اعلم لكن اخاه الكبير يسمع امورا اود ان اسمعها

Sirenleri duyormusun? Çünkü ben hala sirenleri duyuyorum. Sirenler gerçekmiydi değilmiydi?
هل تسمعى صفارات الانذار ، انا مازلت اسمعها ، اهى حقيقيه ام لا

Geceleri sesini duyuyorum. Seks telefonu operatörü.
انا اسمعها في الليل انها تجري مكالمات جنسيه

Looney Tunes 'un kendisinden düzgün bir şekilde dinlemek istiyorum.
اريد ان اسمعها مباشرة من لونى تونس بنفسه

Onları duymadım patron... ama sevdalılar gibi koklaştıklarını gördüm.
لم اسمعها يا رئيس الشرطى كان يستمع بانتباه

Lydia gittiğinden beri birinden duyduğum ilk nazik söz bu oldu!
هذه اول كلمة طيبة اسمعها من اي احد منذ مغادرة ليديا.

duyabiliyorum! duyabiliyorum! Evet, bu benim türküm!
أنا استطيع سماعها نعم أنا اسمعها نعم هذا أغنيتي

Öyleyse çıkmamı istediğini senden duymak istiyorum.
اذا اريد ان اسمعها منك انك تريدنى ان اخرج

Bırak o cevap versin, tamam mı! Bunu koca adamdan duymak istiyorum.
اتركه يجاوب بنفسه اريد ان اسمعها من هذا الفتى الكبير

Senin o hastalıklı ve sapkın gerekçelerin benim umrumda değil. duymak istemiyorum.
لا اهتم بمبرراتك المريضة و الغريبة لا أود ان اسمعها

Sana dedim ki, ekipte bir Yanki'nin olduğunu duyuyorum, ne iş?
الآن،لقد قُلتُ ما تلك التفاهات التي اسمعها عن امتلاكك لامريكي صغير في الرابطة؟

Her konuştuğunda 'Yumruk at' dediğini duyuyorum ama genelde alt metinde oluyor.
دائماً ما اسمعها عندما تتحدث ولكنها عادة لشيء آخر

'Sen bu olayın dışında kal' Zaten sürekli bunu duyuyorum.
انت ابقى خارجها " انا دوما اسمعها على اية حال

Ve ben de hepsini dinlemek isterim ama barda içkisi biten, birkaç müşteri var.
وانا احب ان اسمعها كلها لكنني تركتُ اثنين من زبائني متعطشين في الملهى

- Sevdiğim kadını dinlemek istiyorum. - Geri çekil, Sam.
أريد ان اسمعها من المرأة التي أحبها - ابتعد .

Çünkü bunu hiçbir zaman duymam gereken insandan duymadım.
لأنه لم يسبق لي أن سمعتها من الشخص الوحيد اللذي يجب أن اسمعها منه

Bu dili daha önce duymadım.
ترعرعت في اورلاندو تلك لغة لم اسمعها ابدا من قبل

- duyduğum ilk klise konuşmasıydı ama çok iyi hazırlanmıştı.
الخطبه الاولى التي اسمعها بحياتي ولكنها كانت متالفه بشكل جميل

Devamlı duyduğum bir efsane var.
هناك أسطورة اسمعها دائماً. الناس يقولون لي:

Bazen yemin ederim ki onu duyabiliyorum.
واحيانا اقسم انى اسمعها

Şimdi teker teker dinle.
اسمعها كل على حده

Şu an bunların gereği yok. Polis çoktan aramaya başladı ama bazı detayları sizden duymam gerekiyor.
الشرطة تدور في المدينة بالفعل لكن ثمة تفاصيل أحتاج لأن اسمعها منك