| Sıkıcı bir rutinlik, sıkışıklık, mekaniklik yaşıyorum. Bu ordudakinden bile daha kötü. | Open Subtitles | روتين باهت و ماكينات مكتظه انها حتى اسواء من الجيش |
| Tümü parçalarından daha kötü demek istiyor. | Open Subtitles | اعتقد ان معناه الكل اسواء من الاجزاء الصغيره |
| Sizin "süper-belli" şifreli kelimelerinizden daha kötü değil. | Open Subtitles | إنها ليست اسواء من شفراتكم الواضحه |
| Babamdan daha kötü. | Open Subtitles | انه اسواء من ابى |
| Düşündüğünden daha kötü görünüyor. | Open Subtitles | انه تبدو اسواء من الشعور بها |
| - Gerçek çok daha kötü. | Open Subtitles | الحقيقة اسواء من ذلك. |
| Bu Cheslav'dan daha kötü, değil mi? | Open Subtitles | هذا اسواء من (تشيزلاف) أليس كذلك ؟ |