| Bence aynı üç gün önce aldığın çifte benziyorlar. Artık gidebilir miyiz? | Open Subtitles | اعتقدت أنه يبدو كالحذاء الذي اشتريتيه منذ ثلاثة أيام. |
| Dinle, aldığın her şeyi geri iade etmeni ve benimle otelde buluşmanı istiyorum. | Open Subtitles | انصتِ ، أعيدي كل شيء اشتريتيه ثم قابليني في الفندق |
| Mücevher bölümünün yöneticisi olarak en az 3 yıl önceden aldığın bir yüzüğü faturasız iade alamam. | Open Subtitles | كـ مدير لقسم المجوهرات لا يمكنني الاستطاعة في إرجاع خاتم اشتريتيه على الأقل قبل ثلاث سنوات بدون إيصال |
| Bence aldığın bu ev de etkileyici. | Open Subtitles | أظن أن هذا المنزل الذي اشتريتيه مثير للإعجاب. |
| Babam için aldığın her şeyi atıyorsun. | Open Subtitles | إنكِ ترمين كل شيء اشتريتيه لأبي .. |
| O zaman, Paris'den aldığın ve içinde çok seksi göründüğün şu siyah elbiseni ödünç alabilir miyim? | Open Subtitles | إذاً ، أيمكنني استعارة الرداء ذو الحمالة الأسود الذي اشتريتيه من (باريس) بما أنكِ لا تستطيعي ارتداءه لأنكِ مثيرة جداً؟ |