"اشعر انه" - Translation from Arabic to Turkish

• gibi hissediyorum
• gibi geliyor

Ne kadar çalışırsam çalışayım, sanki yerimde sayıyormuşum gibi hissediyorum.
لايهم كم من الساعات ادرس مازلت اشعر انه لايمكنني فهمها

Kusura bakma. Bence bu tarz sırf, bu tarz durumlara düşmemek için kimseye kimseyi sormamak gerek gibi hissediyorum.
نعم اسف ، اشعر انه لا يجب أن تسأل اي احد عن اي حد حتى تكون في امان

Bunu yedikten sonra, cumhuriyetçilerin kazandıkları tüm şehirleri turlayıp birkaç el ateş etmeliymişiz gibi hissediyorum.
اشعر انه يجب علينا ان نطلق بعض البنادق بعد هذا، ونقوم بجوله حمراء على الولاية.

Ve halen gidip de erkek mesteklaşlarım için kahve getirmem gerekiyormuş gibi geliyor, çoğundan daha büyük olmama rağmen.''
وأيضًا مازلت اشعر انه يتوجب علي ان أٌحضر القهوة لزملائي الذكور, بالرغم من انني عشت اطول منهم

Şahsi düşünceme göre, babası olarak ona sürekli güzel göründüğünü söylemek bana düşen bir rol gibi geliyor.
وشخصياً كأب اشعر انه دوري ان اخبرها انها تبدو مذهلة طوال الوقت

Sanki önümüzdeki hafta beni ısırabilirmiş gibi hissediyorum.
اشعر انه من الممكن ان تعضني الاسبوع القادم

Bazen mevsimlerin ayarı kaçmış gibi hissediyorum.
احيانا اشعر انه موسم القضاء على جميع الطيور

Bunu kabullenmek benim için kolay olmadı ama sana karşı dürüst olmalıymışım gibi hissediyorum.
ليس شيئاً سهل لاعترف به لكنني اشعر انه علي ان اكون صريحة معك

Sanki beni küçük düşürmek istiyormuş gibi... sanki ne düşündüğümü biliyormuş gibi hissediyorum.
انا اشعر انه يريد أذلالي وانه يريد ان يعرف بالضبط بماذا أفكر

Bazan kilitlenmiş hayvan gibi hissediyorum.
بعض المرات اشعر انه كسجن للحيوانات

Sanki her şeyi değiştiriyormuş gibi, bizi değiştiriyormuşi gibi hissediyorum.
اشعر انه يغير كل شيء مثلما يغيرنا

Onunlayken sterilize oluyormuş gibi hissediyorum.
اشعر انه يجري تطهيري.

Biliyor musun, sanki takip ediliyormuşum gibi hissediyorum.
اتعلم ، اشعر انه يتم مُلاحقتي

Yapmak zorundaymışım gibi hissediyorum.
.اشعر انه يتحتم عليّ ذلك

Böyle bir şeyi engin tecrübemin eşliğinde olmaksızın teslim etmek bana sorumsuzluk gibi geliyor.
انتظر .. انتظر. اشعر انه من اللا مبالاة مني

Düzgün park etmek zor iş gibi geliyor.
موقف السيارات بخير... انا اشعر انه لا يحتاج مزيد من العمل

Sığmayacak kadar büyükmüş gibi geliyor.
اشعر انه كبير جدا كي اغير اتجاه الان