| O bizim eşyalarımızı satamaz asla satamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع بيع اشيائنا ، لا يمكنه على الاطلاق |
| Polisler eşyalarımızı geri alma şansımızın pek olmadığını söyledi. | Open Subtitles | الشرطيين قالوا اننا ليس لدينا فرصه كبيره بأستعاده اشيائنا |
| Gerekli olan son eşyalarımızı da aldık. | Open Subtitles | حسناً , حصلنا على ذلك آخر اشيائنا |
| Sadece baba oğul olayını yaşamak istiyorum, bizim olayımız olsun istiyorum. | Open Subtitles | فقط اريد اشياء الاب والابن بأن تكون اشيائنا نحن, تعرف؟ |
| Yani, bundan sonra bizim olayımız bu olacak. | Open Subtitles | لذا, هذا سوف ,يكون من اشيائنا الآن |
| Eşyalarımız ve diğer şeylerimizin arasında biz varız. | Open Subtitles | شيء في مكان ما بين اشيائنا واغراضنا هو نحن |
| İçeriye bir göz atın bizim Eşyalarımız var mı.. | Open Subtitles | القي نظرة في الداخل هل ماتزال اشيائنا موجوده |
| Charles bizden önce eşyalarımızı getirmeye başlamış. | Open Subtitles | رفاق ، تشارلز اخذ اشيائنا قبل ان ياخذنا |
| Öyle. Kendi evimizi, eşyalarımızı alırız, iş buluruz. | Open Subtitles | سنحصل على منزلنا الخاص, اشيائنا,وظائفنا |
| Tanrım! Bütün eşyalarımızı saklamışsın! | Open Subtitles | اوه يالهي لقد خزنتي كل اشيائنا |
| Haydi, eşyalarımızı toplayalım, çocuklar. | Open Subtitles | هيّا نجمع اشيائنا يا أولاد. |
| Nora ve ben eşyalarımızı alıp | Open Subtitles | نحضر اشيائنا سويه وسوف |
| Burada bekle, eşyalarımızı getiririm. | Open Subtitles | انتظرى هنا ساحضر اشيائنا |
| Bunun bizim olayımız olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت بأنها كانت اشيائنا |
| bizim olayımız bu. | Open Subtitles | .. اشيائنا |
| Eşyalarımız daha... | Open Subtitles | اشيائنا لم... |