| Bana bak paramı almazsam parmaklarını keser pürmüzle dağlarım sonra o kesikleri. | Open Subtitles | حسنا , دعني اخبرك شيئا إذا لم أحصل نقودي , سأقطع اصابعك | 
| Şimdi doğru yatağa. İçeri girmeden önce parmaklarını temizlemeyi unutma. | Open Subtitles | الان اذهب الى السرير و لا تنسى ان تمسح اصابعك | 
| Benim kişisel numaram, ama ararken Parmakların alev almış olsa iyi olur. | Open Subtitles | هذا رقمى الشخصى ، ولكن يجب أن تكون اصابعك تحترق عندما تطلبنى | 
| Tabii bir yerlere gidip, estetik ameliyatı olup parmak uçlarını kesmek istemiyorsan. | Open Subtitles | مالما كنتِ تريدين الانتقال و القيام بعملية تجميلية للوجهك وتمزيق بصمات اصابعك | 
| Sophia Pena, Parmaklarınızı birleştirerek ellerinizi başınızın arkasına koyun, ve yavaşça yere dizçökün. | Open Subtitles | صوفيا بانيا اريد منك ان تضعي يداكٍ خلف راسك وتشبكي اصابعك وببطىء انزلي على الارض | 
| Bugün, biriyle tokalaştığın zaman beş parmağını da geri alabildin mi diye kontrol etmen gerekiyor. | Open Subtitles | اليوم إذا صافحت أحدهم عليك عد جميع اصابعك لتتاكد انهم مازلوا خمسة أصابع | 
| Hızlı ve sert, parmaklarını kıvıracak cinsten bir seks için. | Open Subtitles | من أجل السريع ، والقوي الذي يجعل اصابعك متلهفة للجنس | 
| Diğer parmaklarını da kullanırsın, ayak parmaklarını, dilini. | Open Subtitles | فتغلقها بباقي اصابعك ثم تغلقها بباقياصابع قدمك واخيرا تغلقها بلسانك | 
| Sanırım parmaklarını taç yaprağının içine sokarak ısıyı hissetmen gerekiyor. | Open Subtitles | اعتقد أنه من المفترض عليك وضع اصابعك داخل التفاف البتلة لتشعر بالحرارة. | 
| Bizi anlayabiliyorsan, parmaklarını kıpırdat ya da yumruğunu sık. | Open Subtitles | اذا كنت تفهمنا , حرك اصابعك او اصنع قبضة بيدك | 
| Yine de, bu parmaklarını vajinamın içinde istemiyorum demek değil. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنني لا أريد واحداً أو أكثر من اصابعك في مهبلي الاَن | 
| parmaklarını yorma. Gücünü son dört ölçüye sakla. | Open Subtitles | لا ترهق اصابعك , وفر الامر الى الاجزاء الاربعة الاخيرة | 
| - Wiggle, Parmakların. | Open Subtitles | ـ لا يمكنني رؤية أي شيء ـ تلوٌ اصابعك نحوي | 
| Parmakların narin, çok kadınsı. Onlar bu top için fazla narin. İnce bir şeye ihtiyacın var, daha hassas, zarif... | Open Subtitles | اصابعك ضئيلة وانوثية وليست صالحة لرمي الكرات ، تحتاجين إلى اصابع أدق وأنعم | 
| Lütfen omzumdakilerin senin perdeli Parmakların olduğunu söyle bana. | Open Subtitles | ارجوك اخبرنى ان تلك هى اصابعك الطويلة على ذراعى | 
| parmak uçlarına kalkmadın. Beni öpmek için uzanman gerekirdi. | Open Subtitles | لم تعودى فى حاجه لفرد جسمك كنتى تقفى على اطراف اصابعك لتقبلينى | 
| Yarın Rus elçiliği görevlisini öldüren silahtan parmak izlerini alırlar. | Open Subtitles | من اصابعك بصمات سيأخذون غدا الروسية القنصلية مسئول قتلت التى البندقية على | 
| Ne yaparsanız yapın, kullandıktan sonra Parmaklarınızı yalamayın. | Open Subtitles | لذا بغض النظر عما تفعله، لا تلعق اصابعك بعد استخدامها. | 
| Bugün, biriyle tokalaştığın zaman beş parmağını da geri alabildin mi diye kontrol etmen gerekiyor. | Open Subtitles | اليوم إذا صافحت أحدهم عليك عد جميع اصابعك لتتاكد انهم مازلوا خمسة أصابع | 
| Eğer parmağın havaya kalkarsa tehlikede demeksindir. Yarışa katılmanda mahzur yok artık. | Open Subtitles | اذا اصابعك توجهن الى الأعلى , فيعني انك في مشكلة أنك بخير , لديك تصريحاً بدخول السباق. | 
| Gözündeki çapakları yok olana kadar parmaklarının arasında nasıI yuvarlayacağın gibi mi? | Open Subtitles | مثل ماذا ؟ كيف تدفق مخاط أنفك بين اصابعك حتى يختفون ؟ | 
| Ed, elle yeme! | Open Subtitles | -إد) اصابعك) | 
| Orada parmakları organik zeytinyağına batırıyorlarmış. | Open Subtitles | الذي يقومون بغمس اصابعك في زيت زيتون عضوي | 
| Gitmesi için kendine ve Parmaklarına izin ver arzunun şiiri benim bedenimde | Open Subtitles | اترك نفسك تذهب واترك اصابعك تكتب قصيدة الرغبة، على جسمي | 
| Tamam, ama dokunma. Parmaklarında zararlı yağlar var. | Open Subtitles | لا تلمسيه لأن اصابعك تحتوى على زيوت تدميرية | 
| Size olmaz, sadece bebek parmaklar için. | Open Subtitles | ليست اصابعك انت انه يعمل مع اصابع الاطفال فقط |